hepimiz veya bazılarımız belki de sadece biz
hepimiz, hayatta yanlışlar yaptık. bazen bir yanlışımız tüm doğruları götürdü, bazen birçok doğrumuz bir yanlışı silemedi. hepimiz hayatımız boyunca bir sefer de olsa geç kaldık. hepimiz birilerini beklettik. hepimiz bir yerlere erken gittik. birilerini bekledik. bazen bizi bekleyen sadece bekledi ve bizi asla göremedi ya da biz beklediğimizi asla göremedik, o hiç gelmedi. birilerini beklerken hepimiz bazen sabırsız davrandık ve ve o gelmeden gittik veya aynısını bir başkası bize yaptı. hepimiz en az bir kere televizyon izleyen birinin önünden geçtik, bizim yüzümüzden programın en heyecanlı yerini kaçırdı. bazen de bir başkası yüzünden biz programın en heyecanlı yerini kaçırdık. birçoğumuz en az birkez saçları şampuanlıyken sular kesildiği için ortada kaldı. bazılarımız tebdir aldığı için saçını yıkayabilirken, birçoğumuz ise anı yaşamaya odaklandığı için saçındaki şampuanı temizleyemedi.
hepimiz bir kez olsun süt dökmüş gibi dolaştık. bazen dut yemiş bülbüle döndük. heyecandan tir tir titredik. ışıklar söndüğünde sadece kendi nefes alışımızı duyduk veya karanlıkta nefes nefese kaldık.
nerdeyse hepimiz bir kez olsun inançlarını sorguladı. neye, neden ve nasıl inandığını düşündü. bazıları inancını kaybetse de bazıları daha çok inanarak geri döndü. hepimiz en az bir kez pes! dedik. bazıların bir daha asla demeyecek kadar güçlü oldu birçoğumuz içinse, sıradan bir kelime gibi oldu hayatımızda. birçoğumuz "artık bana bu hayat yeter" dedi, bir kısmı bu andan sonra geri dönmedi, birçoğumuz ise hala kendine sormaya devam ediyor.
hepimiz birini sevdik. hepimizi biri sevdi. bazılarımız benim sevdiğim değil, beni seven önemlidir dedi. birçoğumuz ise "önemli olan dış güzelliktir" dedi. ama belki de hepimizin içindeki isteği, ışıklar söndüğünde onun yanında olmak. hepimiz giden birinin arkasından ağladık. hala ağlamadıysak bile bu ağlayacak olduğumuz kişiyi henüz kaybetmediğimiz için olsa gerek.
hepimiz gece kalkıp gökyüzüne bakıp tanrıdan birşeyler diledi. birçoğumuz tek bir yıldızı bile zor görürken, bazılarımız tamamen yıldızla kaplı gökyüzünün inanılmaz manzarasına bakarak diledi. hepimiz yıldız kaymasıyla beraber dilek tuttuk. onu göremediysek de pastamızın mumunu üflerken diledik. ya da gece yastığa başımızı koyduğumuzda, veya hangi dine inanıyorsak, onun tanrısından istekte bulunduk. bunların yüzde doksanlık kısmının yarısı aşık olduğumuz insanın elini tutmak için, yarısı da istediğimiz insana ulaşabilecek para içindi.
hepimiz hasta olduk. hala yaşıyorsak eğer, yine hasta olacağız. hepimiz zor günler geçireceğiz, tek başımıza kalacağız, bir anlık gözyaşı damlası olsa bile ağlayacağız. bazılarımız bunlara kader deyip kabullenerek yaşayacak, bazılarımız "neden hep ben?" diyerek geçirecek bu zor zamanları.
birçoğumuza en az bir kez bir dost eli uzanacak. yüzünde koca bir gülümseme ile en yakın dostumuz gelip bizi yerden kaldıracak. tozlanmış, çamurlanmış üstümüzü başımızı temizlememize yardım edecek, kanayan dizimize ilaç sürecek. birçoğumuz onunla beraber yürüyecek artık, bazılarımız bir daha öyke bir eli göremeyecek, düştüğü yerden kendi kalkmaya çalışacak veya hep orda kalacak. ya da bazılarımız o insanın yüzündeki koca gülümsemenin aslında koca bir yalan olduğunu anlayacak, bir kısmımız bunu er geç farkedecek. farkedenlerden bazıları için çok geç olacak, farkedenlerden bazıları da tam zamanında farketmişim diyecek.
hepimiz sevdiğimizin yüzündeki o tatlı gülümseme için çalışacağız. gözlerinin içi gülsün diye bir ömür feda edeceğiz belki de. bazılarımız için bu sevgili; yakışıklı bir erkek, bazılarımız için güzel bir kız, bazılarımız için sahip olduğu çocuklar, bazılarımız için ise ailesi olacak. belki de bazılarımız için çalıştığı işi veya okuduğu okul hatta bilimin herhangi bir dalı olacak. ya da bir kısmımız , çoğumuz tarafından sıradan görünen insanlar için çabalayacaklar. bazılarımıza bu saçma gelecek, bazılarımız ise bunu onurlu bir mücadele olarak görecek.
bazılarımız şu an benim yaptığımız gibi gecenin bir yarısı kalkıp içindeki mutsuzluğu dışarı vuracak, bir kısmımız bunu asla söyleyemeyecek. ya da bazılarımız benim gibi sevdiğine onu sevdiğini bile söyleyemeyecek kadar çaresiz kalacak, ama birçoğumuz ise herşeyi göze alıp sevdiğine onu sevdiğini haykıracak. belki de bazılarımız bunu tüm içtenliğiyle söylecek birini bulamayacak.
ama hepimiz birgün bir an bile olsa bu yazdıklarıma benzer duyguları hissedecek, belki de birçoğumuzun benim şu an olduğu gibi boğazının düğümlenmesini belki de gözünün yaşarmasına anlam veremeyerek, kendine kızacak. ama bazılarımız ise içinden geldiği gibi duygularını serbest bırakacak. belki de benim şu an yapmaya çalıştığım gibi.
test ettim ve onayladım: placebo dinleyince her şey yoluna giriyor.
şarkı tavsiye etmeyi unutmuşum:
- blind
- pierrot the clown
- passive agressive
- burger queen
- without you i'm nothing
- special needs
- i know
- ask for answers
- song to say goodbye
evet pek bir damar liste oldu ama hepsinin üzerine bir de commercial for levi dinle. placebo şarkılarındaki o ters etkiyi görüceksin. bu üzüntün sana tuhaf bir mutluluk bile verebilir. zaten şarkıları ezberledikten sonra diğer şarkıları dinlemek istiyceksin büyük ihtimal. öbürleri zaten hareketli çalışmalar (bkz: kraltv), böylece kendine geliceksin. ama bağımlılık yapar haberin olsun.
peki niye insan pişman olacagını bile bile bişeylere geç kalmayı tercih eder?susar?
yazdığını olduğu gibi bırakman, tekrar okumaman, bence çok iyi.. bir de arkamıza bakmadan yaşasak..
bu arada ben hiç tam olarak göremedim yıldız kayarken uktedir içimde:)
Yızzzz ve ben çok görürüz yazın. Bir gün misafirimiz ol, birlikte izleriz misterioooo!
Eray, ben de bir zamanlar senin gibiydim. Evet, 10 yıllık kardeşimsin ama cümlenin gelişi byle cidden. Yani sen hayatımın hiçbir yerini kaçırmadın ama...
Eskiden sevdiğimizi sadece söyleyebilmek için kıvranıp dururduk. Ne güzel günlerdi. Şimdi sana içinde olduğun için zor geliyor. Ama bir gün bu günleri çok arayacaksın.
Çünkü bir zaman sonra sevdiğini söylemek kolay olacak ve öyle basitleşecek ki sevmek kavramı yozlaşmaya başlayacaksın.
Bu günlerin tadını çıkar. Ve hakkını ver. Yani yaptığın şeyi sonuna kadar yap. Arabeskse eğer, dibine vur anasını satayım!
Iskalama hayatı ;)
Bu tür durumlarda benim "acil durum listem" budur. Eğer bunları dinledikten sonra intihar etmemişsen, inan çok iyi geliyor :)
Müslüm Gürses
- Bir Ömür Yetmez
- Affet
- Hayat Berbat
- Vefasız Alem
- Ölüyorum Kederimden
- Tanrı İstemezse
- Sensiz Olmaz
Orhan Gencebay
- Seni Buldum Ya
- Sev Dedi Gözlerin
- Ben O Zaman Ölürüm
Metin Şentürk
- Sitem
Cengiz Kurtoğlu
- Yorgun Yıllarım
Ferhat Göçer
- Yastayım
Sezen Aksu
- İstanbul İstanbul Olalı
- Perişanım
Ahmet Kaya
- Kum Gibi
- Ayrılığın Hediyesi
- İçimde Ölen Biri
Ebru Gündeş
- Sevmekten Gidince
Ezgi'nin Günlüğü
- 1980
Hakan Taşıyan
- Mor Hicranlar
- Acı Hayat
Kazım Koyuncu
- Ben Seni Sevdiğimi
Levent Yüksel
- Kadınım
- Medcezir
- Zalim
Nev
- Efkarlı
Rafet El Roman
- Bana Sen Lazımsın
- Son Mektup
Tanju Okan
- Dostlarım
>oky
saol abi zaten placebo bağımlılığın son zamanlarda dikkatimi çekmeye başlamıştı. downloada başlayayım ben şimdi.
>misterio
teşekkürler :)
şehirlerde yaşayan insanlar olarak yıldızsız gökyüzüyle büyüyoruz zaten. çocukluktan itibaren kapkara bir boşluğa bakıyoruz şehir halkı olarak. halbuki bir kaç yıldız hepimize biraz umut aşılayabilir. ama koca boşluk hepimizi daha da mutsuz etmekten başka bi işe yaramıyor.
umarım en yakın zamanda kayan yıldız ve hatta yıldızlar görürsün ;) dilek hakkını iyi kullan :P
>sevda sözleri
destek için teşekkürler :) çok erkenden ilerlemektense, biraz geriden gelmeyi tercih edeyim ben hayatta. bu zamanlarımı biraz ağır çekim geçmek istiyorum. yaşlanmaktan mı korkuyosun derseniz evet korkuyorum :) ben hep şimdiki gibi biraz mutlu biraz umutsuz kalayım ama yaşlanmayayım :) o zaman enerjim bitecek. ben atlayıp zıplamadıktan sonra yaşamak, benim için çileden başka bişey olmaz. şarkılarını da not ettim artık onlar da download için sıradalar teşekkürler ;)