belki de gördüğüm en güzel blog sitesi

yav arada kaynamış ben en kadim dostum oky'nin yeni sitesi hakkında iki kelime bile etmemişim. oky kusura bakmaz artık.
tekmetokat ismini duyunca bi tek oky ' nin aklına gelmiştir dedim :) uğraşıp da iyi bir isim bulamadığı olmamıştır. zaten benim blogumun da ismi üzerinde hakkı büyük.
tekmetokat.blogspot.com
siteyi de çok beğendim. oky yine maharetini göstermiş. zaten gözümde belli bir yeri vardı bu konularda onu daha da bir yüceltti. ama siteni kıskandım oky :P ben de uzun zamandır siteyi değiştirmek istiyorum ama cehalet engeline takılıyorum :) ama ben de öğrenip bir gün yapacam :)

başlıksız yazı

bugünü hep hatırlayacağım. bugün ilk defa bir yakınımı kaybettim. kendimi bildim bileli hiç yakın akrabam vefat etmemişti. bugün aslında dün ile beraber tek bir gün gibi geliyor bana sanki arada hiç uyumamışım gibi
dün akşam liseli arkadaşlarımlaydım, oky de vardı. neşeli sohbetler, espriler, eski günlerden anılar, bugün ne yapıyoruz, yarın ne yapalım,.. vs. uzayıp giden saatler boyunca hoş vakit geçirdik. bir ara ölüm çok garip demiştik. biri ölünce artık olmuyo, bitiyor herşey. görmek istesen veya seslensen ona karşılığı olmayacak. belki de önceleri ne hayaller kurdu hayatı boyunca neler yaşadı, neler düşündü demiştik. ama bunları konuşurken hüzün yoktu hepimiz neşemizi kaybetmeden konuşuyorduk. gece 2 civarı gelmiştim eve 5 te telefonu çaldı babamın, geceleri etraf çok sessiz oluyor ve nasıl olduysa ben de o sese uyanmışım. konuşurken duydum ve bana söylemesine gerek kalmadan anlamıştım neler olduğunu. babam da hiç tepki vermemişti. yatağından kalktı, annem " ben de geliyorum " demişti babamı o saatte dışarı yalnız başına bırakmak istemiyordu. "ben de geleyim" diyebilirdim ama korktum, gidip de orada gördüklerimi hep hatırlarım diye korktum.
halamın kocası ölmüştü. bir süredir hastaydı zaten son zamanlarda kötüleşmişti ve 2-3 haftadır da hastanedeydi. belki çok samimi değildik ama ben ilk defa ölümü ve cenazeyi bu kadar yakından gördüm. bunları yazmak için de çokça düşündüm acaba yazayım mı diye. bunları yazarsam acaba başka biri okuyup da onun acısını tekrar alevlendirir miyim diye düşünüyorum. akşam biz eğlenirken dünyanın her yerinde insanlar farklı işlerle uğraşıyor, eğleniyor, savaşıyor, ölüyor, doğuyor,.. hayat heryerde devam ediyor. insan da bunun çok küçük bir parçası gibi. enişteme Allah'tan rahmet diliyorum. Allah günahlarını affetsin.
tüm bunları düşündüm. ama hayat da devam ediyor. herkes pazartesi işine gidecek, gününü kaçırmadan dizisini izleyecek,.. ve bunlar herkesin kendi hayatında yaptıkları olarak kalacak.

strateji mi? artık hayır :P

bu kadar kendimi stratejiye verirsem olacağı buydu. nerde eski eroy nerde şimdiki eroy. elim amma da ağırlaşmış önceden daha ortaya çıkmadan gölgesinden vurduğum yaratık ve düşmanlar şimdilerde ölümün etrafında zafer dansları yapar olmuş. buna bir son vermek için artık kendimi fps'ye adıyorum :) eroy is back :P

yetenek yarışmalarının ardından


yav bu smaca bu açıdan bakanlar adam potayı şaşırdı tersten geldi diyebilir. ama sabaha karşı hepimizin uykusunu kaçıran bir anda yok artık! dedirten bir smaçtı. emeği geçen herkese teşekkürler.
ben buna ikiz kuleler dedim. daha önce smaç yarışmasına kazanan alttaki. üstteki de bu yılın galibi :)
konu boydan açılmışken. kaan kural adamla boylar aynı sadece benden biraz fazla sıçrıyo dedi ve sabahın o saatinde beni gülme krizine soktu :)
all star denince akla ilk gelen isim tabii ki hepimizin göz bebeği all starın demirbaşı ve adeta maskotu shaq. geçen sene ayakkabısından telefon yaptırmıştı. sene de kamera yaptırmış. ayrı bir eğlence katıyor adam all stara :)
tabii sadece smaçla sınırlı değildi yetenek yarışması. üç sayı ve ismini şu an bi türlü hatırlayamadımtop sürmeli, pas atmalı bi yarışma vardı :) 3 sayı yarışını nowitzki biraz şaibeli kazandı nash de yetenek yarışında hayal kırıklığın yarattı ( halbuki geçen sene rekor kırmıştı) doğu-batı maçını tam izleyememiştim şimdi tekrarı var onu izleyeyim :) engin bilgi içeren (!) yorumlarımı yazayım :P

all star weekend

neredeyse uykuya yenik düşüyordum, bazen boşver değer mi? dedim ama sonunda maçı izlemek isteyen tarafım savaşı kazandı :) rookie maçı pek sarmadı bakalım bu sabah smaç yarışması var. bu sene sönük geçecek gibi bir his var ama neyse :)
*( o günün öğlen vakti yapılan edit: smaç yarışmasının kötü geçeceğinden şüphe eden ben, kendimden utanıyorum :) mükemmeldi )

defeeencee

nba all star weekend geldi. uykusuz bir haftasonu başlıyor :)

hidromobil


2007 yılının ağustos ayında tubitak hidrojenle çalışan otomobil yarışı düzenliyor. 8 -9 takım katılacak bu yarışa emo ( elektrik mühendisleri odası) genç de katılıyor ben de bu ekipte yeralmak için dün toplantısına gittim. gerçi ytü'den de bir takım katılıyormuş önce gidip onlarla da konuşmanın bi faydası olur sanırım ( önce kendi okulum :P ) ama güzel çalışma olacak gibi zor ama eğlenceli, çünkü yapmaya çalışacağımız şey geleceğin teknolojisi bakalım sonu güzel olur umarım :)
konuşmaları dinlerken. ( aslında itiraf edeyim ki benim böyle ortamlarda canım fena halde sıkılır hele bi de kalem kağıt yoksa elimde karalama yapıp kendimi oyalacak aha da al sana 1 saat can sıkıntısı bedava :P)

havalar bir garip

bugün hava ne de güzel, güneşli. ama dünkü hav kadar garip olanına az rastlanır herhalde. bir ara kocaman kar yağıyordu hem de hızlı sonra güneş açtı sonra tipi şeklinde koca koca kar taneleri yağmaya başladı ( ki o sırada dışarıdaydım bizzat şahidim ) sonra akşam hiçbirşey yok! yerler tutmadı. kar yağıp da yerler tutacaksa yağsın böyle umutlandırıp sonra da öylece ortada bırakmak olmuyo ama :)

2. ( ikinci) 14 şubat mesajı :P

bugün sevgililer günü tamam bi lafımız yok ona, benim gibi yanlız birçok insan, sevgilisi olan insanlarla karşılaştırıldığında bugünü farklı şeyler yaparak geçirmiş olabilir. ama bugünün bi de yarını var :P niohahaha ( kendimi gülerken nuri alço gibi hissettim nerde benim viski bardağım dedim, korktum kendimden bi daha yapmam :P )

14 şubat mesajı

bugün 14 şubat sevgililer günü. tüm sevgililerimizi en içten dileklerimizle kutlayalım.

bitti. ama bu sadece bir başlangıç

neyse sonunda bitirdim yorucu bi maraton oldu bakalım şu an grupların hocaları belli olmadığı için herşey tam kesin değil artık hocalara göre ufak rötuşlar yapacaz. nur topu gibi 32 kredi aldım hatta 34 de olabilir ya batarım ya da zirve yaparım bu dönem. sıkı çalışma sezonu var önümde umarım başarırım, hiç bu kadar kendime inanmamıştım. hadi bağalım gösteri zamanı :)

sabah ettik

biraz önce sabah ezanının da okunmasıyla resmen sabahladık, hem de kaydı da yapamadık. ağlamak istiyorum! şimdi yatsam ne zaman kalkarım ben de kestiremiyorum, o yüzden uyumamalıyım.

elfçe benim ismim

"Celahir Calaelen"
eğer bir elf olsaymışım ( ki keşke olsaymışım ) ismim bu olurmuş. buranın yalancısıyım ben de :)

çağımızın buluşu

sonunda bu da oldu ve eray tüm internet camiasınca takdir edilen çağımızın buluşu eroy arama motorunu buldu . usis'in açılmasını beklerkene icat oldu :P

geri sayım

offf saat 02:39 hadi kardeşim yav, açılmadı hala usis tüm yıldızlılar ayakta heyecanla bu anı bekliyor :)

kayıt gecesi dert gecesi

ben buraya ne zaman heh bugün güzel geçcek desem sonu hüsran oluyo :) tam oturdum bugünü battle for middle earth oynamaya adamıştım ki benle aynı çift anadal batağına saplanmış kadim dostum mutlu aradı ve ders kaydı bu gece ders programını ne yapacaz diyip beni ağlamaklı bir hale soktu. sonucunda bütün gün skype de ders programı muhabbetine döndük, hatta başka arkadaşları da çağırdık çok güzel oldu, ben artık skype' den yayın yapmaya karar verdim. gerçi sonlara doğru mikrofon bozukluk yaptı ama olsun artık aksiliklere alıştım. bu gece sabaha kadar uyku yok artık, tüm yıldız teknik öğrencileri sabaha kadar online olacak :) usis'in mi var derdin var kardeşim :P

kar yine geri geldi

günaaaçan çiçekler gibi kalktım yataktan, çünkü gözümü açmadan önce en son duyduğum şey " kara bakar mısın nasıl da yağıyor " oldu. bu söz müydü beni uyandıran yoksa vücut artık uykuya doyduğu için mi uyanmıştım bilemiyorum artık.
artık kış mevsimi uzadı galiba bu sene kara doyduk artık. ama ne olacak bu lise ve ilköğretimlerin hali. babamla kardeşim okulu unuttular resmen. ne kadar oldu okula gitmiyolar gittikleri zaman da hemen kar yağıyor. bizim zamanımızda yoktu böyle bu kadar kar. bi de bu kadar kar hep yarından sonra' yı aklıma getiriyor. acaba iklimler mi değişiyor. yoksa şubatta olması gerektiği gibi kışı yaşıyoruz, ki eskiden bu olmazdı. bu gerçekten normal mi, dünya nereye gidiyor? küresel ısınma nereye kadar sürecek?,... düşününce dert çok dünyada
ama şu an mükemmel kar yağıyor. kocaman taneli hem de hızlı daha ne isteyebilirim ki :) ama bu sefer ki kar yağışı istediğim gibi olacak çünkü ders veya staj derdi yok o yüzden bayağı bi tadını çıkarmak istiyorum. foto makinemle biraz istanbul fotoğrafı çalışsam güzel olur. ama tek başına olmaz bu işler. oky nerdesin yav? bak bu karı kaçırmayalım bu sefer.

karlı bir gün

kar yağddığı zaman babaros'tan aşağıya doğru yürüyerek inmek bir eziyet. inerken gördüğümüz güzel istanbul manzarası tek güzel şey. yerler sadece kar olsa bir sorun yok, buz ve su hendekleri de cabası. sürekli yön değiştirerek en güvenli yolu bulma çabası içinde yürüyordum. daha iyi olur diye karşıya geçmiştik. dağcılıktan ve bu tür zorlu yollarda yürümekten bahsederken, kendimce en güvenli yolu bulmaya çalışıyordum. aşağı doğru inerken sağda kalan dükkanlar genelde binaların en alt katındalar ve çoğu da kaldırım seviyesinin altında kalıyor bu yüzden girişleri yokuş aşağı oluyor. koca kaldırım dar gelmiş olacak ki iyice kaldırımın sağına doğru gidiyordum, bir ayağımı kaldırım düz kısmına diğer ayağımı sağa doğru eğimli olan kısmına bastım, ilk adımlarda sorunla karşılaşmamıştım, o zaman bu yola devam etmeliyim diye düşündüm, sol ayağımı kaldırımın düz kısmına atmıştım, artık sıra sağ ayağımdaydı, ama adımı tamamlayamadan yerde bulmuştum kendimi. bir insan kafasını oynatmadan iki ayağını da görebiliyorsa ve bu ayaklar kafa hizasından da yüksekteyse o insan düşmüş demektir.

öyle bir gün

hani bazı günler vardır yataktan hiç çıkmamış olmayı dilediğimiz, işte bugün de öyle bir gün. 12'yi geçse de saat, ben de kurtulsam :)

bilgisayar & ben

bilgisayarın en çok format atıldıktan sonraki halini seviyorum. yepyeni, pırıl pırıl duruyor.(gerçi herşey eski tas eski hamam :) ) ama en kötüsü internet adreslerini tekrardan mozilla'ya yüklemek. bu yazıyı yazmak için ne kadar üşendim ben bile şaşırdım :) ama siteyi de boşlamamak lazım ki genç kalalım, bu dünyadan zevk alalım :P
aslında bilgisayar bozulmasaydı daha da bi zevk alacaktım, yav bir anda bozuldu şabalak şey yav, neresinden tutsam bişey çıkıyo şimdi de iki cdrom'u aynı anda çalıştıramıyor. sanırım güç kaynağı ile alakalı bir durum oldu. Allah'ım ben bunu hakedecek ne yaptım :) yani garabtisi olmasa demek ki herşeyi yeniden almak zorunda kalacaktım, garantisi olduğu için her servise gidişimde yeni parçayı veriyorlar. onlar da 2 yıl idare etse yeter sanırım :)
format attıktan sonra oyun dünyasına yeniden dönüş yaptım, camiaya hayırlı olsun :) çok olmuş şöyle ağız tadıyla oyun oynamayalı

kar kar kar

kar tekrar yağıyoorr ve ben bu sefer keyfini çıkarıyorum :)))

tatil temizliği


cdrom'u takmadın önce düşündüm ki, madem tatildeyiz biraz değişiklik yapalım da mutluluk artsın ortamda. ve kasamı temizlemeye karar verdim bu şekilde masanın üstüne yatırıp bir elime saç kurutma makinesini ( ama soğuk moduna çevirdim ki anakarta tuttuğumda erimesin anakart :) ) diğer elime de elektrik süpürgesini aldım saç kurutma makinesini kasaya tuttuğum anda bir toz bulutu yükseldi ki burda görülen güneş ışığı bir süre giremedi. dinozorlar gibi toz bulutunun altınsa güneşten mahrum kaldım, acaba soyum tükenir mi diye endişe krizlerine girdiğim sırada ( ve bu arada ne kadar toz yuttum tahmin edilemez ) elektrik süpürgesi ve camları açmamın yardımıyla güneş tekrar ışıklarını odaya sokabildi ve ben oksijenle yeniden buluştum.
çok zor yarım saate yakın bir sürenin ardından temizliği bitirdim ve cdrom'umumu takıp yapacağım güzel şeyleri düşünmeye başladı ama olmadı beni bekleyenlerin farkında değilmişim :)

cdrom


yav bi kere de bişey yolunda gitsin yav. cdromu sevinçle taktım. ama çalışmıyo bi türlü bilgisayar görmüoyr cd-rom olduğunu, ben görüyorum işte, daha ne gerek var :) olmuyo olmuyo cinnetin eşiğine geldim resmen. neyse pazar günü format atıcam bilgisayara o zaman da düzelmezse yine servisin yolları yine gözüktü bana. zaten yeni bir ekran kartı için bunalımdayım :) bu da üstüne tuz biber oldu :P neyse en azından bi format şarttı. onu da aradan çıkarmış oldum.

dönem sonu geldi

ohh be! sonunda dönem sonunu getirebildim :) bi ara hiç gelmeyecek sanmıştım. gerçi 24 saat tatil hakkım var, cuma stajımın kalan 6 gününü tamamlamaya başlayacam. bugünü farklı kılan bir başka olay da sonunda cd writer'ımın servisten gelmiş olması. yav bayramdan bir hafta önce verdim. bayramdı kardı kıştı derken ancak bugün geldi servisten ben de orda durmasın özlemişim seni diyip almaya gittim bir de göreyim yenisini vermişler! nihohahaha diye sevinçle eskisinin tüm hatıralarını bir anda satış koyup, yenisiyle yaşayacağım güzel günleri düşünmeye başladım :)
şimdi tatilde yapacaklarımın listesini hazırlamaya başlayayım. liste bitince de listedekileri tek tek hayata geçireyim.