ogame strikes back

tam bıraktım derken ogame hastalığım yeniden tuttu. şimdi yine imperial march' lar eşliğinde manyaklık derecesinde bilgisayar başında kalkamadan saatler geçecek :) yılbaşı akşamı oturdum ogame oynuyorum. haftaya bir sürü sınav ve ben çalışmadım :) age of empires 3' e fena dadandım onun da başındayım sabah akşam bi yandan uzay gemileri, bir yandan da kalyonlarla hep bir savaş ve mücadele içindeyim, sürekli savaşıyorum ne için? kişisel tatmin :) bu kadar zaman, emek boşuna mı gidiyo diye düşünmeden edemiyo insan :)
ama hayır hiç de boşuna değil yaşasın oyunlar :)

nerde o eski yılbaşları



aah ah bir yılbaşına da şöyle girsek olmaz mı. keşke küresel ısınma başlamadan biraz daha önce doğsaydım diyorum arada :)

giriş fotoğrafı

giriş fotoğrafını değiştirdim. bir kardanadam ve bir yılbaşı ağacı koydum. biraz üstünkörü olmuş gibi duruyo ama önemli olan niyettir :)

yılsonu geliyor

3 gün olmuş yazmıyorum siteye, başıma bi iş geldiğini sanan arkadaşlar polisi aramadan ben yazımı yazayım :P 2005' in son günleri geldi çattı bu sefer bir yılın ne kadar çabuk geçtiğine şaşırmayacağım çünkü bir önceki 31 aralık gecesi " bu 31 aralığı referans noktası olarak alırsan, bir sonraki 31 aralık gelip çattığında yine zaman ne çabuk geçmiş diyeceksin ve bu yıl da neler kaçırdığını düşüneceksin, koca bir yılın ardından mutluluktan çok pişmanlık duyacaksın gel sen beni dinle bi sonraki yılbaşında bunları takma kafaya :P diye gaipten bir ses bunları bana sesli mesaj olarak bırakmıştı :) " artık farklı düşünmek lazım. ama geçen akşam ben bile kendime şaştım ilk defa olmayacağını bildiğim bişeyi zorlamaktansa, kendime yeni bir yol açmaya karar verdim. benim için önemli bir gün.
valla nedendir bilinmez içimde bir mutluluk var yine ( bi doktora gidicem en sonunda nedir bunun sebebi :P ) bu yıl neler yaptım neler değişti. "eroy2005 - bir yılın ardından" yazımı eğer üşenmezsem :P yazıcam. bir yılda neler değişmiş :)

demokrasi

sınavdan çıktıktan sonra ayaküstü sınav değerlendirmesinde herkes bir sonuçta fikir birliğine vardıysa ve benim cevabım onlarınkinden farklıysa, doğru cevap daima çoğunluğun dediği oluyor. demokrasi böyle birşey demek ki.

only time böyle bi klip böyle bi şarkı? hayıırrr!...

yav bu kadar güzel bir şarkıya ( dinlediğinde insanı alıp başka diyarlara götüren bir şarkı ) nasıl bu kadar kötü bir klip çekilir anlamıyorum. ah bu klibi sen çek diyeceklerdi, aah ah nobel ödülü bile kazanırdım :P
yav sabahtan beri 500 kere dinledim neredeyse ama yine dinleyecem :) bari klibin açtığı yarayı kapatsın :P

only time

bazı şarkılar vardır ya sadece sevgilinizle ya da gece tek başına dinlemeniz gereken. bazen boğazını düğümleyen işte bu şarkı onlardan biri...

Who can say where the road goes,
Where the day flows?
Only time...

And who can say if your love grows,
As your heart chose?
Only time...

Who can say why your heart sighs,
As your love flies?
Only time...

And who can say why your heart cries,
When your love dies?
Only time...

Who can say when the roads meet,
That love might be,
In your heart.

And who can say when the day sleeps,
The moon still keeps on moving
If the night keeps all your heart?
Night keeps all your heart...

Who can say if your love grows,
As your heart chose?
Only time...

And who can say where the road goes,
Where the day flows?
Only time...

Who knows?
Only time...

Who knows?
Only time...

yat borusu kaçta çalıyor?

yav olmuyor bir türlü. ne kadar erken yatmak istersem isteyeyim saat 12'den önce yatamıyorum. nedir bu, uyumak istiyorum, erken yatıp geç kalkmak istiyorum :P

ilk kar



oleeeyy kar yağıyo ilk karı hemen sizler için görüntüledim, gerçi uzay boşluğu gibi duruyo ama olsun :))

yav tam oturdum maçı bekliyorum. tv8 eskiden yaptığı ve bir süredir ara veridiği şeyi yapıp yayını kesti! yav bunu şikayet edecem en sonunda niye kesiyolar onu da anlmaıyorum. grrrrr...! neyse sınava çalışmak için ilahi bir işaret olabilir bu :)

spygame...

aslında diğer bir meslek hayalim de ( artık hangisinde çalışacaksam 100 işte aynı anda çalışacam sanki, artık dönüş yok mühendis olacam neyine hala meslek özlemlerimi yazıyosam :P ) orta ve doğu avrupada ajan olarak çalışmak :) zaten prag'ın arka sokakları dedin mi aklıma hep ajan koşuşturmacaları, gizli belgeler, cia, kgb,... vs gelir ama sanki oraları sırf o işler için inşa edilmiş :) neyse olamadık öyle biri kendi işimize bakalım zaten 20 ocak'a kadar sırf finaller ve 2. vizeler var halim duman altı olmuş. bi gün kalkıp da tüm bunların rüya olmasında korkuyorum :P zaten bu gece gördüğüm rüya gerçeğe yakınlık sıralamasında en üstlerde kendine yer bulmuş, gerçek olmadığını anladığım rüyayı kontrol edebilmek matrix' e girmek gibi birşey zaten, kodları değiştirmek kolay :) ama değiştiremediğim rüyalar olduğu zaman da welcome to real world diyecek biri ben de uyanacam diye bekliyorum... bazen sırf rüya görmek için de uyuduğum oluyor ama her uyanışımda aynı yer olduğuna göre gerçek dünya burası, rüyalar sahte oluyor o zaman... uyuduğum zaman da welcome to unreal world diye kimse karşılamıyor beni.

oleey yağmur yağıyor hem de deli gibi, birazdan chelsea - arsenal maçı da var, of bi de yarına sınav olmayacaktı... ama işte herşey birarada olmuyor :P neyse en azından yağmur var penceremi açıp izleyebilirim :) ah bi de kar yağsa da tam olsa her yer bembeyaz pamuk gibi :) çıksak kartopu oynasak, kardanadam yapsak...

sözün özü

yürüyen üç aptal, oturan üç bilgeden daha çok yol alır.


yav özlü söyleyenler de nerden buluyolar bu lafları bilmiyorum ama helal olsun. felsefem bu :)

başlık yok! başka kapıya :P

yav ne yazsam ne yazsam diye düşünüyorum ama birşey aklıma gelmiyo ama içimde de yazmak için büyük bir istek var. hatta anlam veremediğim bir mutluluk ve heyecan topluluğu ( tamam bu sefer kesin kafayı oynattım ben :P ) bi deneme yapayım bakalım olacak mı:)

arrgghh! sol el yüzük, ve orta parmağım delicesine acıyor. aslında parmakların isimlerini ezbere bilmeme rağmen hangisi hangisidir hep karıştırırım :) yav sonuçta iki tane parmağım çok acıyor ve geçen hafta cumartesiden beridir acıyor ama ben bunu görmezden gelip üzerine bir sürü basket maçı yaptım. şükür ki sağ elimi kullanıyorum :) ama illa ki sol ele de top geliyor şu basketbol denen oyunda o zaman canımın acısından başlarım böyle oyuna ayakla oynasak olmaz mı? diye isyanımı dağlara haykırasım geliyor :P voleybol topuyla futbol oynamaya bayılırım, sanki voleybol için değil de futbol için tasarlanmış mübarek :) futbol topundan bile daha rahat oynanıyo. bu yazıyı yazarken de sol elimi kullanıyorum ve yine isyan ve dağlar aklıma geliyor :P yav ben neden kendime eziyet ediyorum gidip tv izleyeyim ahaha ne güzel bazen kafam harbi süper çalışıyor, hatta gidip film de alabilirim ( işte şimdi kendime hayran kaldım :) aynada kendimi görmeliyim, ah ben cinayet sebebiyim :))) )

ahaha ne güzel de yazdım oh be bu günü de kurtardım. yarın ne ola ne getire bakalım...

işte başlıyorum

eveeet, artık dönemin sonu geliyor ve ben bu sefer eşi görülmemiş bir çalışmaya girmeye karar verdim. bi kere de sınava bir önceki gece değil de bir hafta önceden çalışayım bakalım neler olacak. aslında ilk defa böyle bir karar almıyorum ama ilk defa kendimi bu kadar hevesli hissediyorum :) açılın ben geliyorum :P ama şimdi uyuyayım sabah başlarım çalışmaya iyi bir uyku ile kendime geleyim :) hadi bağalım güç benimle olsun :)


belirtmeden geçmeyeyim filmdeki baudelaire kardeşlerden violet'e de aşık oldum :) o ne güzellik ve zeka :) bir insan daha ne isteyebilir? gerçi filmde gördüğüm üzere biraz çalkantılı bir hayatları oluyor ama kim mükemmel ki? :) 18'ini geçsin hemen istemeye gidecem :P ( violet ortadaki, bunu da belirteyim :) ) zaten hep karımın isminin violet olmasını istemişimdir, ya da milla, bi kaç tane daha öncelikli isim vardı ama aklıma gelmedi hepsi şimdi geldikçe yazarım :P

a series of unfortunate events



bir insan eve geldiğinde aşırı yorgunsa o zaman yapılacak en iyi iş nedir? uyumak diyenler yanıldılar :) tabii ki film izlemek :) ben de öyle yapayım dedim "lemony snicket's a series of unfortunate events" (isme bak isme :P) bayadır izlemek istediğim bir filmdi aradan çıkarmış oldum :) mükemmel olmuş, çok beğendim. zaten jim carrey var içinde daha ne olsun. baudelaire kardeşlerin başına gelenler bi yerden sonra beni isyan noktasına getirmiş olsa da filmi izlerken büyük keyif aldım :) sanırım bir film daha izlenir bunun üzerine :)

tüm müzik marketlerde....



beklenen gün geldi, albümüm "wassup man?.." piyasada!..

yağmur

ya offf yağmur da yağamadı gitti, bi yağsa da biraz keyiflensem :) neyse bugün sabahtan akşama kadar film izleyip biraz kafa dinlemek için muhteşem bir gün. hava kapalı olunca gündüz film izlemek daha rahat oluyo. bu gibi durumlarda bir ikileme düşüyor insan acaba eski üçlemeleri mi tekrardan izlesem yoksa yepyeni üç film birden kuşağı mı yapsam diye.
aslında en güzeli sinemaya gitmek ama şimdi oky pendik'ten gelemez ( gelmeye çalışsa ertesi güne zor yetişir, yetişse bile eve nasıl döner, dönse bile sabah okula gidecek çocuk... off içim karardı neyse en iyisi hiç oky'yi rahatsız etmeyeyim :P ) kendi başıma gitsem çıkışta filmi kimle yorumlayacam :) en güzeli kendim evde izleyeyim.

güzel şarkı oldu mu oluyo :P

She sits in her corner
Singing herself to sleep
Wrapped in all of the promises
That no one seems to keep
She no longer cries to herself
No tears left to wash away
Just diaries of empty pages
Feelings gone a stray
But she will sing

Til everything burns
While everyone screams
Burning their lies
Burning my dreams
All of this hate
And all of this pain
I'll burn it all down
As my anger reigns
Til everything burns

Walking through life unnoticed
Knowing that no one cares
Too consumed in their masquerade
No one sees her there
And still she sings

Til everything burns
While everyone screams
Burning their lies
Burning my dreams
All of this hate
And all of this pain
I'll burn it all down
As my anger reigns

Til everything burns
Everything burns
Everything burns
Everything burns
Watching it all fade away
All fade away
Everyone screams
Everyone screams
Watching it all fade away
While everyone screams
Burning down lies
Burning my dreams
All of this hate
And all of this pain
I'll burn it all down
As my anger reigns
Til everything burns
Everything burns
Watching it all fade away
Everything burns
Watching it all fade away

bitti....

desert rose şarkısı ne zaman dinlesem aklıma o gelir, elimde onun bana verdiğin sting cd'si var, ne kadar oldu bunu vereli? 3 yıldan fazla oluyor demek ki o kadar süredir görmüyorum onu, bundan önceki tüm zamanımı onu düşünerek harcadım, başkasıyla bile birlikteyken aklımın bir köşesinde mutlaka o olurdu. ama artık böyle olmamalı o dönmek istemiyorsa benim beklemem çok anlamsız. buradan kendi yoluma gitme zamanım geldi. herşey zamanı gelince biter bu da bitti artık. mutluyum şu an daha önce olmadığım kadar ama hiç hissetmediğim kadar da bir karmaşa var, ama diğer yarım bu savaşı kazandı artık dönüşü olmamalı...
artık kendi yolumda yürüyorum, yolda yanımdan geçenleri sayıyorum. belki de saymıyorum, bana bu yolda eşlik edebilecek birilerini arıyorum...

ben 21 yaşında görünen ama içinde hala 14 yaşında olan biriyim ve bununla gurur duyuyorum :)

ne bu çizgi?


sabah kalktım, içeri güneş girsin de, sağlık dolsun iyi olalım gülelim eğlenelim diye perdeleri açtım ve ne gördüm? yuh! sokakta boydan boya böyle bir çizgi. dedim "acaba gece meteor düştü de ben mi duymadım :P hemen hükümet yetkilileri olayı ört bas etmeye çelışıyolar :) neyse birazdan evden çıkacam o zaman daha yakından bi bakarım ne olmuş diye :)

eray&cenk



işte cenkerdem'in diğer yarısı ve ben :)

eray&erdem



yav ikisini aynı anda yakalayamadım ben de ayrı çektirdim :)
cenkerdemin yarısıyla fotoğraf çektirdim :P

sınav biter notu kalır, hocalar beni hatırlasın :)

ohh sonunda sınav haftaları bitti. gerçi ben de bittim :) ama bugün cenk erdem'in şovu vardı okulda onları izledim, moral maksimum :) fotoğraf da çektirdim onlarla. oky ile benim bayıldığımız iki insandır kendileri. yakından izleyince daha da bi komik oluyolar, aramızda espri yaparken onların ekolünden çok etkileniriz ( kendi aramızda ama dışarıya karşı herkes kendi stilinde espri :) ) neyse artık daha zor günler olacak ama her sorun halledilebilir, pek bi iyimserim bugün, yarın mutlu, ben, kardeşim davutpaşa'da basket oynayacaz çook uzun bir aradan sonra bakalım biraz paslandık ama :)
hangi dalda olursa olsun spor karşılaşması yapmak çok eğlenceli olmuştur benim için, yeteneğim olmasa da "en azından denedim" demek önemli :)

hıııııııı huuuuu diye derin bir nefes alışverişi sonrasında, yazayım yazımı :) birçok şeyi bir arada yapmak zorundayım, arada sırada ( hergün diyelim ona :P ) şikayet etsem de. kaos işler hoşuma gidiyor. ama eğer bunu yapmak istiyorsam, şu anki durumumu değiştirmeliyim. ne yapmam gerektiğini bildiğim halde neden yapmadığımı anladığım gün hiçbir sorunum kalmayacak.
boş şeyler için zamanımı harcıyorum, bu da bana fazlasıyla zarar veriyor. dikkatimi bi türlü yapmam gereken şeyler üstüne yöneltemiyorum. ama bunun da bir sonu olmalı, çünkü zaman denen şey çok hızlı akıp gidiyo ve ben bunu hiç mi hiç sevmiyorum :)
eğer birşeyler başlayacaksa bu şu an olmalı, başlangıcı olan herşeyin bir de sonu varsa önce bunun başlangıcının olması gerek. ve o başlangıcın şu an olmaması için hiçbir sebep yok. evet sebep yok...

the machinist



süper bir film olmuş christian bale'e bu filmden sonra oscar vermedilerse yazık ki ne yazık, muhteşem bir oyunculuk olmuş. biraz fight club, memento, dönüş yok karışımı bir film olmuş ama daha fazla konuşup da izleyecek olanların ağzının tadını kaçırmayayım.
çok etkilendim, güzel bir film izlemekteki zevk çok az şeyde var :P

bir teşekkür bin nasihatten yeaah dir :P

oleeeyyy oley oley oleeeey sınavım iyi geçti :)) tüm gece hiçbirşey yapmadım sabah erkenden ağlamaklı gözlerle gittim ( sabah okula öyle erken gittim ki ben açtım okulun kapısını :P ) ama sağolsun mutlunun sınava kadar bana verdiği öğretileri sayesinde sınavım iyi geçti. teşekkürler mutlu büyüksünn aslansın kaplansın :P

zor şartlar altında ani kararlar almayı, ve bu kararların doğru çıkmasını görmeye bayılıyorum :) ama tam tersi durumlarda da nefret ile doluyorum :P
ama doğaçlama Allah vergisi bi yetenektir, düzgün kullanabilen herkese saygı duyarım. bugün buralara kadar geldiysem hep son anda kendimce bi çözüm bulabildiğim için gelmişimdir. umarım bu sözler bana cesaret verir de sabah sınavdan sonra ağlamaklı gözlerle eve dönmem :P

maç sonu

yok olmuyo nedense bi türlü avrupada dikiş tutturamıyoruz. sağlık olsun, hayır beni üzen nokta maç yüzünden 2 saat boşa gitti sabah sınav var ve ben zerre bişey bilmiyorum bütün gece ayaktayım hatta ondan sonraki gece de ve ondan sonraki gece de :)) eğer vücut iflas etmezse haftasonu bayağı bi uyurum. ağlamak istiyorum :)) nasıl çalışırım onca sayfa ders notu onca soru offf neyse bi yerden başlamak gerek, kahve de içmiyorum nasıl olacak bu iş? ama bunlar bir sınav sanırım bunun sonunda gözümü açtığımda biri bana " welcome to the real world " diyecek gibi geliyor :P
böyle de uçuk bir düşünce de aklıma geldi durup dururken aslında yazı uzatmaya çalışıyorum ki çalışmaya biraz daha geç başlayayım :)

ilk devre bitti

ilk devre sonu maç yorumum: yok hocam yav bu hakemlerle bu şampiyonlar ligi yürümez :P adam faulümüzü vermedi geldi top gol yedik, ayıp yav :)

fener gol gol gol

aaarrrgghhh!! lütfen artık bu akşam fener yensin!!! dillere destan bir gece olsun ( skor önemli değil yeter ki yenelim hükmen galip olsak bile bana eyy :) ) içimde bir heyecan var ama bir de gerçekçilik duygusunun verdiği "bişey olmaz boşuna heyecan yapma" hissi ama fener kazansın bu akşam Allah'ım fenere yardım et!!! kazanalım başka bişey istemiyorum. ( aslında başka isteklerim de var ama bu akşamlık onları unutayım :)) )

nil karaibrahimgil severler müjde!

okul tayfasından bir arkadaş daha nette kendine 3-5 dönüm yer almış ve oraya da forum kurmuş. kendini nil'e adamış yiğit kardeş :) siteye nerden ulaşacağım diye sorarsanız ben size işte kapı burda derim ( yoksa link mi deseydim :) )

staj biter, dert kalır, dostlar beni hatırlasın -bölüm 2-

2003 Eğitim Planı, Elektrik Mühendisliği Bölümü Staj Bilgileri

Staj Adı (Türkçe) Staj Adı (İngilizce) Staj Süresi (İş günü)
GENEL (GENERAL) - 30
MESLEKİ (PROFESSİONAL) - 30



2003 Eğitim Planı, Makina Mühendisliği Bölümü Staj Bilgileri

Staj Adı (Türkçe) Staj Adı (İngilizce) Staj Süresi (İş günü)
DÖKÜM (CASTING) - 10
TALAŞSIZ ŞEKİLLENDİEME (FORMING ) - 10
TALAŞLI ŞEKİLLENDİRME (MACHINING ) - 10
KAYNAK (WELDING) - 10
FABRİKA ORGANİZASYON (PLANT ORGANIZATION ) - 25
İŞLETME (MANAGEMENT) - 25



yav bu kadar staj olur mu yav? daha 23 hafta daha staj yapacam. zaten 3. sınıftayım. stajdan emekli olma hakkı kazanırım herhalde :P okul bitene kadar yarım gün tatil yok ( okul biter staj bitmez :P ) bu gibi durumlarda another brick in the wall dinleyip ( korn söyleyecek ama :) ) " we don't need no education " demek rahatlatıcı oluyo :P bu kadar staj yapana kadar işe girsem 5 yıl deneyimli eleman olur çıkarım :P zaten yaptığım stajın da kabul edilmemesi durumu var onu da tekrarlarsam okul herhalde 2-3 yıl daha uzar, ben de 46 yaşımda filan mezun olurum :))

son kahve

buraya kadardı. artık kahve içmeyi bırakıyorum... bırakmazsam ölücem yav (ahh gözüm acıyo içince :)) )

yeni bir blogger...

evet blog camiası için mühim günlerden biri bugün, burak da artık bir blogger oldu. her zaman farklı ve güzel şeylerle karşımıza çıkacağına inanıyorum. blog camiasına hayırlı ola... :)
sitesine buradan ulaşabilirsiniz

gören var mı?



yav bi daha aklıma geldi sorayım ( ağrı kesicilerden dolayı beyin iptal :P )
kimse tanımıyo mu hakkatten bu kızı? onunla evlenip ev bark sahibi olmak istiyorum, amacım gönül eğlendirmek değil :) böyle bir güzellik görülmüş müdür acaba? kesinlikle hayır :) oky başıma sen sardın bu kızı bul bana nerdedir şimdi :)

bugünkü kaçıncı ağrı kesicimi içtim bilmiyorum ama sonunda başımın ağrısı geçti. ya beynim işlevini yitirdi artık iflas ettiği için ağrımıyo, ya da baş ağrım "yeter artık çocuğun yarın sınavı biraz rahat bırakayım da çalışsın" dedi ilk seçenek daha bi mantıklı geldi bana hangisinin doğru olduğunu görecez bi süre yazı yazmazsam anlayın ki ben gittim :P
anlaşılan bu gece yine günün ilk ışıklarını görüp öyle yatacam sonra da okulda ayılmak için yine kahveye hücum mantığını uygulayacam :)

üst üste içtiğim kahvelerden doğan kafein patlamasından mıdır, yoksa çatlayacak derecede ağrıyan başımın ağrısını dindirmek için sabahtan beridir periyodik arayla :) içtiğim ağrı kesicilerden midir bilmem içimde bir mutluluk rüzgarı esmeye başladı :P neyse anlamsız şekilde mutlu olmak en anlamlı üzüntüden bile yeğdir derim hep ( ilk defa burda dedim ama olsun ahahahaha ) hepsinin üzerine bir de kola içip tam olarak şeker patlamasını da tamam ettikten sonra bu sınav haftası için çalışmaya hazır olurum :) tam da sınav haftaları geldiğinde hasta oluyorum. bu da en gıcık durum.
bu arada "the machinist" filmini herkes mutlaka izlemeli muhteşem bir film ve oyunculuk izlediğim en güzel filmler arasına koydum onu :)
off saat 4 e geliyor çalışmam lazım 5 gün 5 sınav burayı kazasız geçmem lazım yoksa tünelin ucu karanlık olur :)
( başlık konusunda yine kararsızım ne koyacağımı bulamadım :) ööle boş kalsın bari :) )

execute order 66!

bir nedenim var artık...

over a thousand of generations jedi knights were the guardians of peace and justice in the old republic. before the dark times, before the empire...

mist and shadow...

Home is behind
The world ahead
And there are many paths to tread
Through shadow
To the edge of night
Until the stars are all alight

Mist and shadow
Cloud and shape
Hope shall fail
All shall fade