eroy' u tersten okumak gibi birşey..
bunu yazmam gerekiyordu. şimdi çalışmama ( ki daha başlayamadım bi türlü ) döneyim bundan sonra. seni düşünmeseydim, senin dışında kalan herşeyi bir kere de düşünebilirim, hepsine bir mühendisin yapması gereken pratik, güvenli, hızlı ve ekonomik bir çözüm getirebilirim. ama sen varken diğerleri olmuyor. ama bunu benden başka anlayan yok.
odam çok dağılıyor, her akşam "biraz daha düzenli olsana" lafını işitiyorum. biliyorlar ki ben hiç de dağınık olmaya alışık değilim. ama toplamak istemiyorum, hayattan soğudum, yok intihara meyilli biri değilim ;P ama seni düşünmekten diğer herşeyi yok sayıyorum.
neden çalışmıyorsun abi yarın sınav var? diyorlar ama ben onu bile düşünemiyorum. çünkü düşünecek daha önemli birşeyim var.
çok komiğimdir bunu kabul ediyorum. herşeyi komediye geyiğe vurmayı severim. ciddiyet istemediğim zaman onun zıt anlamlısı ne varsa kendimle özdeşleştirebilirim. ama içimde ne olduğunu bilmiyorlar ki. ben onları güldürmeye çalışmıyorum, kendimi güldürmeye çalşıyorum. ama ben içimde sessizce otururken dışarıdakileri güldürüyorum, asıl gülmesini istediğim bende değişen birşey olmuyor.
sen iyice sevda insanı olmuşsun. bunu dediklerinde buna kızmıyorum bile, herşeyi kabullenmeyi başarabilirim ama sensiz ne kadar daha bunu yapabilirim bilmiyorum.
fotoğraf çekmesinden veya müzik çalmasından başka telefon adına hiçbir özelliğini kullanmadığım telefona bile arada bakar oldum belki bir çağrı vardır ya da bana cevap atmıştır diye. halbuki ben bunları hiç sevmezdim, zaten arayacak önemli biri de yoktu..
senin için seçtiğim rengi merak ediyorsan, sarıydı o renk. hiç unutmayacağım.. ve koyunu da en sona koymuştum. ama şimdi tamamen tersiyim herşeyin.
şunu da farkettim insanın elleri aslında birer düşünme aracı çünkü ben bunları yazarken durduğumda ellerime bakıyorum, neden bilmiyorum. belki de tuşlara vurmaktan uyuşmuş veya acımış parmak uçlarımı ovuşturduğum için ve o an yapacak başka bişey olmadığı için bakıyorum. biri "senin bazı takıntıların var" demişti ki bunu sadece 3-4 saat birlikte dolaştıktan sonra demişti. takıntı, refleks, prensip ne derseniz öyle olsun kabul ediyorum.
tek istediğim biraz iç huzur. di mi iç huzur. ya seni tamamen unutmak ya da sadece benim seni değil, senin de beni düşündüğünü bilmek yeter mi bunu bitirmeye? bilmiyorum ki! kaç aydır hiç bir sorunuma bir çözüm getiremedim. herşeyi erteledim. bu yüzden herkesten özür diliyorum. bilmiyolar kafamın içindekileri. neden yapamadığı, neden herşeyi ertelediğimi bilmiyorlar, keyfimden yapmıyorum ama bunun için sizden onlarca kez özür dileyebilirim. çünkü herşeyi kabulleniyorum tek bir isteğimin olması için diğer tüm isteklerimden, sahip olduklarımdan vazgeçebilirim. zafer sarhoşluğunu hiç yaşamayan bir zaferin ardından daima bir üstü için hayal kuranların asla vazgeçmeyeceği birşey ama ben vazgeçiyorum bundan.
yüzük kardeşliği için yüzüğü taşımayı kabul ederdim ben de. sonsuz sorumluluk altına girebilirim ve isteğim sadece bugünleri atlatmak fazlasını istemiyorum.
aslında sanırım sorun doğru dürüst hiç düşmediğimden kaynaklanıyor. ne olursa olsun ne kadar ben bittim desem de :P sonunda kurtuluyorum MacGyver bile bazen halt etmiş :P ama yalpalıyorum işte. düşmekle ayakta kalmak arasındayım. ne evetim ne de hayır belkiyim ben ya da daha sonrayım.
dün arkadaşım bana " allah sana dersini verecek göreceksin o zaman " dedi. yanlış anlamayın süper iyi niyetli biridir, temiz kalpli insandır, hoşgörüsü yaklaşık eşit sonsuzdur. okuldaki en yakın arkadaş grubumdadır ve birkaç haftada bir dvd günlerimizi onun evinde yaparız. onda kalırız 4-5 kişi. bulunmaz insanlardan biridir. aklımı başıma almam için söyledi.
ve dediği doğru ben bu şekilde nereye kadar gidebilirim ki? aslında sen beni ya it de ben düşeyim belki kafam bir yerlere çarpar da kendime gelirim. ya da elimden tut ki düzgün yürüyeyim artık. belki de beraber yürürüz belki de yalnız yürümeye devam ederim belirsizlik olmasın hayatımda. senin arkadaşın olarak kalsam da olur. yeter ki sen kızma. şimdi biraz oturayım sessizlikte. yapmak zorunda olduğum herşeyi yine erteleyeyim..
eroy' tersten okuruz.sıkıysa beni oku.a bi' de şey varki; ey edip pide ye'yi tersten okuyunca yine aynı cümle oluyor.
bu kadardır.
yorum yazan her zaman haklıdır. prensiplerimi zorlamamak lazım. çünkü tersten okuyunca feci kötü bir insan oluyorum, insanları üzmek istemiyorum.. earl başlıyor şimdi gidiyorum :)