kaç gün oldu?

ne zamandır siteye fotoğraf koymamışım en iyisi bundan sonra biraz daha fotoğrafa yöneleyim ( niye böyle birşeyi buraya yazıyorum ki? artık silmeye de üşeniyorum vazgeçmeyeyim :) )

formula 1,2,3,4, ... , g (!)

yarın formula g ye gidiyorum. öğrenci harçlığıyla formula 1 e gidemeyen biz gençler en azından formula 1 in 245 alt basamağı olan formula g ye gidelim dedik.
güneş arabaları yarışacak formula 1 pistinde ( sekizinci virajda görecem ben kaç tanesi üst üste binecek :P ) internette tüm arabaların fotoğrafları var ama bi bizim okulunkinin yok! zaten sene içinde de planları görmemizi istememişlerdi işlerini inanılmaz bir gizlilik içinde yürütüyorlar sanırım okulun altındaki gizli yeraltı laboratuarlarında yapılan bu araba aynı zamanda cia tarafından da yakından takip ediliyor :P
neyse yarın güzel bir gün olacak umarım tüm arabalar finişe varır :))

staj dersleri

bugün hayatımın ileriki dönemlerinde işime çok yarayacak birşey öğrendim: sandalye sökmek :P ehehe bir elektrik ve makine mühendisi olarak bu bilgi bana ileride yol su elektrik ve hatta doğalgaz olarak geri dönecektir eminim :)
işin püf noktası koltuğun minderini yerinden çıkarmak! o zaman sandalye tamamen işlevini yitiriyor ve kullanılamaz duruma geliyor :)
sonraa ne öğrendim? ha evet kahve burda 30 ykr bu hoşuma gitti :) gerçi bardak küçük ama yine de fincanda içmek ayrı bir keyif oluyor, kendimi bir anda evimde hissediyorum :)

h3y1uı65p bunları aşağıya tam olarak yazın :)

internet yoluna baş koyan bir insan mutlaka kendine sabit bir şifre veya şifreleme sistemi koymalı, yoksa onlarca siteye üye bir insan hangi birinin şifresini hatırlasın :) benim de şifresini unutup da giremediğim bir sürü site ve mail hesabı var, en gıcık tarafı da şiremi unuttum kısmına girdiğinizde karşınıza çıkan "copy the characters exactly" bölümü, eskiden normal fontta yazıyolardı artık iş iyice zıvanadan mı çıktı yoksa benim gözler mi giderek bozuluyor ne orda ki harfleri doğru dürüst okuyamıyorum :) yetkili merciler lütfen bu konuya el atsın devlet email hesabı olan vatandaşlara sahip çıksın :P

ikinci gün

ne yazsam bilemiyorum aslında sadece yazı yazmış olmak için yazıyorum. Bugün sıkılmayayım diye bulmaca eki olan bir gazete aldım ben çözmeyeli bayağı bi zorlaşmış bu bulmacalar, müfredatı mı değiştirdiler acaba :) çözemeyince de bulmacanın hiçbir tadı yok sadece element simgelerini yazmakla bulmaca domuyo ( tabii bi de eski mısırda güneş tanrısı var o da banko :) ) sudoku diye bir bulmaca onu çözebildim sadece, gerisi hepsi yarım kalmış çengel bulmacalar.
yemek arasına da daha çok var,öğle arsında ne yapsam acaba diye düşünerek vakit geçirmeye çalışıyorum :)

staja gittim gelecem :)

şu an stajdayım ama benden başka kimse yok şu an burda giderek korkmaya başlıyorum, acaba ben doğru bişey mi yapıyorum diye Allah'tan bilgisayar var odada, ama saniyede 3 mb hızla download yapan bir bilgisayar keşke yanımda harddiskimi de getirseydim :)
ama şu an msn ile sorunum var bilgisayarın bikaç bişeyi eksikmiş kurmuyo msn i neyse bugün ilk gün diye bişey yapmıyorum ama yarın gelirken tam techizatlı komando gibi gelicem müziklerimi, mirc'ımı msn'imi firefox'umu( gerçi hepsini burda download etmek toplamda 10 sn sürmez :) ) getirecem. ama şu 6 haftayı burda boşa harcamak beni üzen bu, hayatımdan bir 6 hafta daha gidecek neyse artık burda bol bol yazı yazarım :)
online müzik de olmasa burası çekilmezdi bugün :)

mirc vs mesincır

msn asla bana o mirc daki chat ortamının havasını veremiyor. mirc ayrı bir fenomendi benim için onlarca filipinli arkadaş edindim mirc sayesinde :)

müziklerin efendisi :P

20 gb mp3 yüklü bilgisayarda ama ben topu topu 20-25 şarkılık bir listenin dışına asla çıkmıyorum. big in japan dinlemezsem o gün içimde birşeyler eksik kalıyor sanki, ogame oynarken illa ki star wars imperial march dinlemem gerekiyor.
yeni bir şarkının listeme girmesi çok zor oluyor, ama remixler ve punk coverları çok seviyorum onlara karşı sempatim çok fazla, bi de hangi dilde olursa olsun hareketli şarkıda kelimeleri tek tek seçebiliyorsam( anlamını bilmesem de olur :) ) hemen bir dinleme hissi doğuyor içimde
müzik konusunda tanıdığım herkesten farklı bir zevke sahibim.mesela hüzünlü salya sümük acı dolu şarkılardan nerdeyse nefret ediyorum hiç dinlemiyorum, ama bazen acaba onlar mı haklı yoksa ben mi haklıyım diye düşünüyorum ( sadece düşünüyorum :P )

saat 5:00 a.m. :)

geceleri bu saatlerde uyanık isem hep hüzünlenirim, uzun zamandır göremediğim dostlarım gelir hep aklıma, okul günlerim gelir, keşke hiç bitmeseydi okul diyorum. hatta dersane günlerim de hiç bitmeseydi keşke. insanın bu gibi anlarda sevip de ulaşamadığı insanların acaba şu an ne yaptığı aklına geliyo, ama ben biliyorum ki bu şu an onu tek düşünen benim, benim düşündüğüm insan asla beni düşünmüyor, asla beni hatırlamıyor, çünkü onun da sevdiği başka insan vardır onu hatırlıyordur, hüzünleniyorsa onun için hüzünleniyordur. ben ise burda yarı uykulu halde ( bi gözüm kapalı hatta :) ) nelerle uğraşıyorum.
neyse sanırım tüm bu üniversite zımbırtısıyla eski günleri unutmak için kendimi meşgul ediyorum belki, belki de gelecek kaygısı yüzünden uğraşıyorum.
bu gibi anlarda keşke biri şu an arasa, halimi sorsa, ne yapıyorsun dese, ama hangi manyak insan şu saatte arkadaşını arar ki? belki de arkadaştan öte biri, sana farklı bir gözle bakan arkadaş sevgisinden farklı bir sevgiyle seven biri. bu fırsat elimdeyken ben kıymetini bilmedim, o yüzden geri dönüp bakmaya yüzüm yok, çünkü zamanında ben de aynı durumdaydım ve insanın nasıl da üzülüp kırılabileceğini biliyorum ve aslında tüm yazdıklarım şimdi bana saçma geliyor. ama içimi dökmek için yazdım belki kelimeler anlamsız ve devrik cümleler bişey ifade etmiyor başkalarına ama ben sadece içimden geleni yazdım, belki de uyandığım zaman bloguma bakıp bunu da ne zaman yazdım ne saçma bişey deyip silerim ama o zamana kadar kalsın bu yazı en azından benim içim rahat şu an

15 cevapsız arama 4 mesaj :)

yeni nesil artık tamamen cep telefonuyla büyüyor. hele ki lise çağına gelince liseye kayıt yaptırmadan önce cep telefonu alınıyor çocuklara. cep telefonun olmassa sevgilin de olmaz diye bir görüş var sanki sevgiline çağrı bırakmazsan, aksarayda satılan hazır cep mesajları kitaplarındaki mesajlardan atmazsanız birbirinizi sevemezmişsiniz gibi bir görüş hakim.
cep telefonundan önce insanlar sevgilileriyle nasıl haberleşiyorlardı okuldan sonra? ev telefonuna çağrı mı bırakıyorlardı birbirlerine mektup mu atıyorlardı :))
birbirlerine ard arda çağrı atınca iki insan birbirini daha mı çok seviyor yada sana değer veriyorum anlamına mı geliyor? sevgi artık kontör transferiyle cevapsız çağrı veya mesaj sayısıyla mı ölçülüyor?

ne oldu sabah sabah kuzum?

şu an ne büyük bir kaos içindeyim bilemiyorum. sabah bilgisayarı açtım ve firefox'taki tüm yerimlerimin o an orda olmadığı farkettim. sonra da yerimi klasörüne attığım dosyaları mouse'un orta tuşuyla yeni sekmede açamıyorum, bilgisayar açılırken siyah ekran çıkıyor, resetledikten sonra ekranda normal mi başlasın güvenli mod da mı başlasın yoksa çalışan en son ayarlarda mı başlasın diyor.
sanırım bilgisayarın format atılası gelmiş :) ama ben hala bir kaos içindeyim, her seferinde adres yazmak sinir bişey. sanki yeniden iexplorer lı günlere dönmüş gibiyim( tövbe de :)) ) neyse bu şekilde internette dolaşmak baş ağrısı yapıyor bana :) en iyisi film seyretmek

çok mu geç?

yüzme kursuna gitmek için çok mu geç kaldım acaba? bi yüzme kursuna gitsem ordakilerin en yaşlısı benim yarı yaşımda ya var ya yok :) benim yüzme kursuna gitmem 40 yaşında birinin tekrardan orta okula veya liseye gitmesi gibi bişey :)
hayır kortuğum durum ordaki veletlerin benden iyi yüzmesi, benden daha çabuk öğrenmiş olmaları. tutup da benimle dalga geçerlerse 2-3 tanesini gözdağı vermek amacıyla şöyle ensesinden kedi yavrusu misali tutup havuzun kenarından suya batırıp çıkarsam batırıp çıkarsam batırıp ... ( sinirlerime hakim olmalıyım :P ) diğerleri de bir daha dolu su bardağına bile yaklaşamaz herhalde :))
ama ben niye aniden böyle canileştim :) yok gitmeyecem kursa filan, hem çocuklar kurtulsun hem ben. ama öğrenecem yüzmeyi kafaya koydum :) ama ne zaman olacağını ben bile bilmiyorum

ilk giriş

denize girmeyi ne kadar çok seviyorsam suya o ilk giriş evresinden de o kadar nefret ediyorum. bi türlü de giremiyorum suya, yarı bedenim suya alışmış oluyo ama diğer yarısı hala suya girmeyi reddediyor. içimden bi ses sürekli ne olacak işte dön geri bugün de girmeyiver denize diyor :) ama herseferinde 10 dakikalık bu savaşı denize girmeyi isteyen yönüm kazanıyor. ama ilk o suya giriş anında bira anda suyun tüm vücuda nüfuz etmesi ile kardeşim bu su çok soğuk yok mu başka denize girecek yer iletisi beyne gidiyor :) sanırım( sanırım değil öyle, sonuçta bunu düşünen benim :) )
her seferinde denize girerken bunu yaşıyorum ve bir iki yaş ömrümden gidiyo :) en güzeli aniden havuza atlamak :)

kutucukları dinle :)

hayatımda ilk defa gidip cd kutusu aldım ilginç bir deneyimdi daha önce de cd kutusu almıştım ama hiç satıcıyla yüzyüze konuşup da almamıştım babam getirmişti. cdleri poşetlerden çıkarıp da kutularına koyarken ( çift taraflı cd kutusu aldım hem de :P ) aman yarabbi o ne haz o ne bir böyle hormon salgısı sonucu beynin kendinden geçmesi bir an yığılıp kalcam zannettim oraya :) neyse cd kutulamayı seviyorum işte fakat sevgi çok farklı yollardan ifade edilebiliyor. insan sevdiğini seviyor hakkatten yani sevdiğiniz şey ne olursa olsun kirpi bile yavrusunu pamuğum diye severmiş :))

nerden nereye

aslında biz nerden geldik sorusu yerine şu an biz nereye gidiyoruz desek daha iyi biraz ilerleyin yauvv :)

vardır bi hikmet alamet :)

yok ben karar verdim ders çalışmaya çalışmayacam artık. kelime hatası yapmadım çalışmaya çalışmayacam artık :)
ne zaman elime kahvemi alıp çalışmaya başlasam illa ki bi sorun çıkıyo.( acaba sorun kahveden mi :P ) dün gece bi çalışayım dedim 3 sayfa çalışabildim 4. ye geçemedim :) bugün başladım çalışmaya biraz önce uyandım ama bu sefer çok çalıştım (18 sayfa :) ) baş ağrısı tutunca yattım ben de :) sanırım yine sınava 1 saat kala başlayacam çalışmaya ama 2 sınav arka arkaya ( iki film birden kuşağı gibi :) ) artık naapalım yine telaşla yine son anda koşturarak girecez sınava :P
üzerimde bişey var herhalde neye elimi atsam aksilik çıkıyo, bi hocaya mı gitsem okunsam :)

oooo game

sonunda kardeşim de ogame manyağı oldu. hatta manyağı olmakla kalmadı, işi psikopata bağladı tüm gün aynı ekrana bakıp da filo yolluyacam, nakliye gemisi yapacam, aman kimse saldırmasın, ittifaktan birine dalmışlar, ... gibi gerçek hayatla hiçbir ilgisi olmayan şeylerle uğraşıp gidiyo çocukcağız. işin bir de msn yönü var ogame herkes birbirine msn'ini veriyo ki daha kolay haberleşsinler. tabi böylece yeni msn arkadaşlıkları doğuyor, ya da msn düşmanlıkları birbirine msn de konuşurken kızanlar hemen karşısındakinin msn'ini hacklemeye çalışıyor. yav ne istiyorlar bu msn'den illa ki hackleyecek msn'i işte böyle bir sanal uzay ortamı oluşmuş internette.
bi de anladım ki türkleri uzaya kesinlikle almazlar. yani şu oyunda bile uzaya türk damgası vuruluyor, yani biraz oyuna bakanlar forumlara girenler türkler neden uzaya gitmemeli :) sorusunun cevabını hemencik şak diye alır :) kendi ittifaklarını kuran, mgk karakuvvetleri gibi uzayda olamayacak isimlerden tutunda starwars'ı abartan bunu ogame uygulayan, coşan arkadaşlardan bahsetmiyorum bile ( starwars'a saygımdandır :P ben de starwars havasında oynuyom çünkü :) )
neyse bu kadar toplumsal içerikli yazı yeter :) aslında bu yazıyı biraz değiştirip(ogame ve uzay, ittifak kelimelerini çıkar :) ) istanbuldaki plajların durumu hakkındaki bir yazıya transit geçiş de yapabilirim ama yapmayacağım :P

80lerden hoş bir melodi de şimdi sıra

80 ler geri gelse yine böyle güzel şarkılar yapılabilir mi acaba? o zaman yaşayan şarkıcılar şimdi yok mu ki o zamanın şarkılarını hala özel çaba gösterip arayıp dinliyoruz? mesela herhangi eski bi şarkı 80lerden bi şarkı bu dendiğinde bir anda kıymete biniyor 90 yılında yapılınca veya 79 yılından olsa olmaz illa ki başında 8 olacak. gerçi güzel yav 80 lerin şarkıları
80lerden 18 cdlik şarkı indirince bir anda böyle bi nostaljik oluyo insan tabi ( gerçi benim yaşım ne başım ne ki nostalji yapıyom :P )

okumakla adam olunur mu episode I

evde oturmuş yaz okulu finalleri gelse de bitse şu dert diyorum, kesilmeyi bekleyen koyun gibi sınava girmeyi beklemek çok kötü, okul biter dert bitmez atasözü gereği staja başlayıp okulun açılmasını beklemek de işin tuzu biberi.
ya serdar ortaç haklıysa ya okumakla adam olunmuyosa bunca cefa nedendir ey dostlar :) neyse bi bilidikleri olmasa okullar açılmazdı herhal :P
ben hep kuzey veya güney kutbunda araştırma yapan o bilim adamlarından olmak istiyodum ama olmadı işte. zaten küresel ısınma yüzünden onlar da işlerini kaybedecekler yakında çünkü buzullar kalmayacak bi sürü bilim adamı aç açıkta kalacak o zaman okumakla adam olunmadığı görülecek :))
gerçi ben niye böyle konuşup da çift anadal yapıyorum hala, evet bu da ayrı bir ceviz kabuğu programı konusu :)

tescil - i söz söylemekle olur

Mimar Sinan üniversitesindeki yetenek sınavlarında canlı modele bakarak resim çizdiriyorlarmış. Biz daha canlı insanın fotoğrafını çekemiyoruz resmini nasıl çizelim? İşte böylece bir tarihi söz söylemiş oldum biri duyup da başka yerde kendim buldum diye söylemeden burda tescilleyim dedim :))
ilk ben söyledim izinsiz kullanımı yasaktır. söylemeden önce nüfus kağıdı ve ikametgah ayrıca sabıka kaydıyla başvurup 5 ytl söyleme harcı yatırmak gereklidir haber oluna. :) Biraz geyik oldu ama ( bira zgeyik bu kadar çok geyik ne kadardır bilinmez :P )
Şaka bir yana bu sözü ilk ben söyledim ona göre :)