Live 4 it! hayatın anlamı, hayatın değerini anlamaktır.
ben hayatımın bu kısmına kadar yaşadığım herşeyi mükemmel yaptığımı sanarken, aslında tam olarak karanlığın ortasındaymışım. ve tüm bu karanlığı yaratanın ben olduğunu görmem için 22 yılın geçmesi ve sevdiğim insanın ellerimden kayıp gitmesi gerekiyormuş.
tamam kadere inanıyorum ama inandığım bir diğer şey de her insanın kendi kaderini kendi yazdığıdır. şu ana kadar acıdan aldığım zevki mutluluktan da alabileceğimi keşfettim. ya bu kadar kör olmaz ki insan! bu gece birşeyleri değiştirerek yatağa huzurlu gidicem ve uyandığım her yeni günün bana bir hediye olduğunun tekrar farkında olarak yaşıycam.
şu an düşündüklerim ve hissettiklerimin hepsi tamamen yaşayarak öğrenmek dediğimiz olgu. ben bunu derin bir acıyla öğrendim ve melekleri gökyüzünden indirmenin tek yolunun ağlamak olmadığına inanıyorum. güldüğümüz zaman da iyilik melekleri bize gülecek ve tekrar o aşkı bize yaşatacaktır. ben mutluluğun umut getireceğine inanıyorum şu an. ve bunu etrafımdakilere de hissettirmek için yaşamam gerek. belki de hayatımın amacı bunu keşfetmekti ve şu andan sonra yaşamda çok farklı anları yaşayıp çok daha güzel anıları sevdiklerimle paylaşıcam. bunu yapmamak bize verilen yaşam dediğimiz bu hediyeye haksızlık olur. live 4 it! bir şekilde bir amaç uğruna yaşamayı temsil ediyor ve siz de yaşamın en zor anında bir amaç için tanrıya yalvarıyorsanız. bu dünyada en sevdiğiniz varlığın fotoğrafına bakın o fotoğrafta onun gözlerinin içine bakın ve en büyük amacın yaşamın ne kadar değerli ve her anın ne kadar vazgeçilmez olduğunu anlayın. ben seni seviyorum ve ağlamanın hiçbirşeyi geri getirmeyeceğini fotoğrafına bakarak gülümsediğimde farkediyorum.
şu an düşündüklerim ve hissettiklerimin hepsi tamamen yaşayarak öğrenmek dediğimiz olgu. ben bunu derin bir acıyla öğrendim ve melekleri gökyüzünden indirmenin tek yolunun ağlamak olmadığına inanıyorum. güldüğümüz zaman da iyilik melekleri bize gülecek ve tekrar o aşkı bize yaşatacaktır. ben mutluluğun umut getireceğine inanıyorum şu an. ve bunu etrafımdakilere de hissettirmek için yaşamam gerek. belki de hayatımın amacı bunu keşfetmekti ve şu andan sonra yaşamda çok farklı anları yaşayıp çok daha güzel anıları sevdiklerimle paylaşıcam. bunu yapmamak bize verilen yaşam dediğimiz bu hediyeye haksızlık olur. live 4 it! bir şekilde bir amaç uğruna yaşamayı temsil ediyor ve siz de yaşamın en zor anında bir amaç için tanrıya yalvarıyorsanız. bu dünyada en sevdiğiniz varlığın fotoğrafına bakın o fotoğrafta onun gözlerinin içine bakın ve en büyük amacın yaşamın ne kadar değerli ve her anın ne kadar vazgeçilmez olduğunu anlayın. ben seni seviyorum ve ağlamanın hiçbirşeyi geri getirmeyeceğini fotoğrafına bakarak gülümsediğimde farkediyorum.
ya zaten; tüm hayatımızın önceden yazılmış olduğu düşüncesine nasıl sıcak bakabiliyorlar bu insanlar ben de onu anlayamıyorum. düşünün bir insan 10 kişiyi öldürdü ve ölünce cezasını çekecek. eee o adamın hiç suçu yoksa (hani herşey önceden çiziliyooo ya.. ) öldükten sonraki suç ve ceza sisteminin ne esprisi kalır.. Tanrı sims oynamıyor sonuçta.. di mi ama ? :)