yaşamak tek bir hücrede de olsa yaşamaktır.

meraba sevgili okurlarım :) ahaha çok hoşuma gitti itiraf ediyorum bir kitleye hitap etmek benim gibi dünyayı ele geçirme arzusundaki kişilerde garip bir ee nasıl desem tatminkarlık uyandırıyor. neyse şimdi konumuz o değil. nedir peki diye merak edenleriniz düşünürken hemen ellerini kaldıran atik okurlarımız var tabii ama ben onları her aklındakini illa söylemek isteyen öğrencileri elinin tek hareketiyle susturup anlatıcam daha oraya gelmedik diyerek cool takılan geneli kimya, matematik veyahut fizik camiasına bağlı hoca edasıyla susturuyorum.
çoğunuzun sandığı gibi intihara meyilli, günleri sayılı biri değilim :) lakin bir sürüklenme var bunu ben de seziyorum hani bir çaktırmadan kendine zarar verme çabası mesela geçen gece neredeyse tek başıma götürdüğüm çeyrek şişe viski bir kerede aldığım en yüksek alkoldü ama bir etkisi olmadı bana. ben ki alkollü içkileri sevmem tadından dolayı. lakin geçen gece hiçbir şey hissetmeden içtim. hala evde duruyor şişe her akşam bir iki kadeh içip etkilerini görmek istemiyorum değil hani. ama ondan önce votkanın etkilemediği gibi bu da etkilemeyecek sanırım ya aşırı kararlı içiyorum ya da alkolü vücut sağlam karşılıyor. neyse konumuz burası da değildi. alkole nerden girdik şimdi. zaten benim gibi kontrol delisi bir insanın alkol gibi kontrolümüzü elimizden alan bir içecek ile haşır neşir olması faydalı değil. bu konuyu ve paragrafı bir neyse konumuz o değil zati ile kesin olarak kapatıyorum. ve kapattım. sıradaki paragrafa geçelim. yeni bir konu gerek oraya geçince bir türkçe derslerinde öyle öğrendik çünkü. her paragrafın konusu farklı olmalı. ya da öyle birşeylerdi :)
klasik müzikli günlerime geri döndüm ben. artık daha sakin birşeyler yapmak istediğim için. ya da dur yanlış ifade ettim. bir sürü şeyi yapmak için biraz sağlıklı düşünmeye ihtiyacım var o yüzden de sinirli bir beyin yerine sakin bir beyne ihtiyacım var. ama çok da sakin değil ama çok da sinirli değil. hepsini bir dengede buluşturmam gerek. çünkü ben cidden bazen kontrolümü feci kaybediyorum ve iyi düşünemediğim bu zamanlarda iş, aile ve aşk hayatına dair söylediğim herşey tamamen yanlışlarla dolu kararlar içeriyor. şimdi ise bir melek gibiyim hani sadece kanatlarım eksik :) ama çok değil sadece birazcık dinlenmek için. sonra beyazların içinden sıyrılıp dünyaya inicem ve heryerim yine siyaha ve çamura bulanacak. insanlar kirli çünkü. dokunduğumuz her insan biraz kirletiyor bizi. hepsi demek çok mu karamsarca oldu? ne demeliydim peki? daha iyimser olmalıydım. bak yine sakinliğin dışına çıktığımı düşünüyorum. evet böyle olmamalı insanlara karşı güvensiz yaklaşmak doğru birşey ama bir süre sonra artık güvenemediğiniz insan aslında siz oluyorsunuz, zayıf düşüyor ve herkesten nefret ediyorsunuz. bu böyle olmamalı. ben size umut vermeyeyim iyi insanlar da var diye benim bunu dememe gerek var mı? ya da ne kadar dinleyeceksin bu dediğimi? ben kimim ki tüm insanlık hakkında değişmez yargıları belirleyeyim. işte bu noktada belirlediğim tüm tespitler ve kurallar benim kendi dünyamı oluşturuyor işte ben burda yaşıyorum. ama çok şeyi değiştirmek isterdim hatta belki de herşeyi birkaç iyi dost ve sevdiğim insan dışındaki herşeyi. bunun için ne kadar vakit var bilmiyorum ama hayat heryerde varolabilir. bu dünyanın dışında bile. ne kadar basit olduğu önemli değil. tek bir hücre bile olsa yaşam var.
yaşamınızda herşeyi değiştirmek için çok geç diyorsanız kurduğunuz bu uygarlıkta bir esir olarak yaşamaktansa başka bir gezegende tek başına bir hücre olarak yaşamayı göze alabiliyorsanız. aklınızın sizi tutsak ettiği bu dünyada bir devrim yapamam ben, buna cesaretim yok diyorsanız. ve hep böyle bişeyler diyorum ben ama yapamıyorum diyorsanız. birşeyler yapmadıkça hiçbirşey değişmeyeceğini bilin. ben söylemiştim demek için değil en azından kaçarken arkanızdan bakıp kendime umut vermek için yapıyorum bunları. sadece benim için değil tabii ki. herşeyi kendim için yapmıyorum ama bunu görmek için sizin de önce herkes herşeyi kendi için yapıyor dememeniz gerek çünkü aslında siz o an yapılmasından şikayet ettiğiniz şeyi yapıyorsunuz.
neyse boşverin bunları biraz sakinleşip sıcak bir kahve için ve kitap okuyun yeterince kısa olan ömrünüzü birşeyler peşinde koşturarak geçirmektense bir tatil gibi geçirmek de güzel bir fikir. mutluluk bir şekilde, kısa bir süre de olsa hepimizi bulur zaten.

  1. Comment by Adsız on 14:20  

    çeyrek şişe viski?
    kulaklarıma inanamıyorum!
    :)

  2. Comment by Adsız on 17:41  

    ahaha hücreli yazı yazmış eroyum.
    içen sensin ama sacmalayan ben olucam.
    *bkz:amipler ölmez hücre bölünmez.
    *bkz:nickimden bıktım artık yapıştı kaldı üstüme fakat neden hala bu nickle comment atıyorum,manyakmıyım ben.
    *bkz:manyagım evet.
    *bkz:saygılar .p

  3. Comment by eroy on 21:20  

    >oky
    evet abi :) ben de inanamıyorum kendime ama öyle oldu :) hala bitmedi geldiğinde istersen içeriz ;P

    >january
    :)) january hatırlıyosan bigün telefonda konuşurken sana bak january demiştim :) ismin january diye kalıyo aklımda ki doğduğum ay olduğu için güzel seviyorum ben ismini ;)
    telefonumda da değiştircem ismini january koyucam :)