sobeyim sobesin sobe!

blog sobelemecelerine karşı değilim. hatta hoşuma gidiyor. oky beni sobelemiş. sağolsun blog açtığımdan beri hep destek olmuştur :) gel gör ki ben de bu sektörde bir türlü atılım yapamadım. tamam eski yazılarla oranla kat be kat ilerleme var :P lakin bişeyler eksik.. hmm ne diyodum sobelemece (bu kelimeyi yanlış yazmışım gibi bi his var içimde ya da dudağımı ısırdığım için yarım yamalak konuştuğum için bana garip geliyor) diyordum. benim hakkımda bilmediğiniz 5 şey yazayım. ama hakkımda bilmediğiniz ne kaldı ki :P şeffaf biriyim ben ya herşeyi biliyosunuz artık :P iş, aşk ve sağlıkla ilgili geçmiş yılların bir almanağı duruyor burda :)
mesela ben hiç şiir yazamam. şiirle de bugüne kadar pek ilgilenmedim. benim için şiir belirli gün ve haftalarda okunan cumhuriyet, atatürk, öğretmen, çanakkale,.. gibi tarihi olayları anlatan birbirine benzeyen yazılar topluluğuydu. ama şimdi öyle değil daha bi seviyorum. şarkı sözlerinden zevk alıyorum mesela ama şiiri sade okuyunca hoşuma gitmiyor. müzik burda devreye giriyor işte. bilmediğiniz birşey var müzik ve benle ilgili durun onu da anlatayım :)
ben müziksiz yaşamayan bir insanım :) müzik dinlemeyen eroy' un hayat damarlarından biri kesilmiş demektir diye de bir özdeyiş vardır bilmem biliyormusunuz. (bence bilmiyorsunuz :P) evde uyanır uyanmaz bilgisayarı açarım ve winamp' a sarılırım. hele ki evde teksem, müziğin sesini açıp diğer odalardan, tuvaletten hatta duştaki o su sesini bile bastıracak kadar yükseklikte dinlerim tabii çevre dairelerdeki insanların rahatsız olmayacağı zamanları seçerek :) ama sınırları gerçekten dar bir müzik dağarcığım var ki hadi biraz da ondan bahsedeyim.
yüksek sesli müzikle sokak aralarında ismail yk dinleyen biri olarak düşünmeye başlamış olabilirsiniz beni zira yukarıdaki şıkta öyle bir eğilim göstermedim değil. lakin tam tersine şebnem ferah ve birkaç güzel şarkı dışında hiç dinlemiyorum türkçe şarkı. özentiden değil yabancı veya klasik müzik sevgim. sadece onlar daha çok hoşuma gidiyor. zaten zevklerin ve renklerin kişiden kişiye değişen tartışılmaz şeyler olduğunu önceki ünitelerimizde öğrenmiştik. benim dar müzik listeme girebilmek için kendini kanıtlaması gerek şarkının :) o yüzden haftanın klibi bölümünde yeni şarkılar görmek zor :P
4 yaşındayken anneannemlerin beni giresun' a götürdüler. ben gidene kadar gayet sakindim ama ilk günün gecesi anne baba özlemim tavana vurdu ve ben dur durak bilmez bir istekle ağlmaya ve ortalığı birbirine katmaya başladım bun terör karşısında çaresiz kalan anneannemle dedem de babamı çağırıp beni almasını istemişler. ama şu var ki orda kaldığım bir gece boyunca evin yanındaki parkın tüm süs ışıklarını kırmış, havuzda yaşayan kurbağalara hayatlarının en kötü günlerini yaşatmıştım :) ama evde otururken, ön tekerlekleri oynayan bi arabaya baktığımı ve ön tekerleklerinin hareket edebilmesine ne kadar şaşırdığımı hatırlıyorum :) evet bir gecelik terörümden sonra babam beni almaya gelmişti ve dönüşte biz yoldayken tek kardeşim olan caner dünyaya gelmiş. babam ikinci çocuğunun da doğuşunu görememiş oldu. ben doğduğumda da hastanedeymiş ciğerleri yüzünden. şimdiki aklım olsa çağırmazdım diyorum :)
prison break benim hayatımın gidişatı değiştirdi kabul ediyorum :) (kısa ve öz bir bilinmeyen :P)
ilkokuldayken (sanırım 2. sınıf) e harfinin nasıl yazılacağını unutmuştum :) o anı hatırlamak bile istemiyorum tekrar :) tekrar tekrar çizmeye çalışmak, bak böyle çizilir diye telkinler arasında daha da kafamın karışıp çizemediğimi hatırlıyorum :) ahaha ne günlermiş o günler :P
şimdi benim hakkımdaki bilinmezleri biraz aydınlattım sizin için. artık birbirimize msn adreslerimizi verebiliriz ve arada buluşabiliriz hatta giderek yakınlaşıp sevgili bile olabiliriz onu bırakın birbirlerimizin evlerinde bile kalabiliriz. bu sürecin ne kadar süreceği ise buradaki kelimelerle değil karşılıklı otururken sarfedilen sözlerle belirlenir. ve ben konuşmada bazen yazmaktakinin 3' te biri kadar bile performans sergileyemiyorum :P
benim de sobelemem gereken insanlar var di mi. durun unutmadan onları bi sobeleyeyim de görsünler günlerini :P onlinesacmalik, triancula, un4, tılsım ve sunny

  1. Comment by tılsım on 23:04  

    Bende seni sobeleyecektim ama geç kalmışım :D Bir de ne göreyim ben sobelenmişim üstüne :D:D
    Müzik konusunda ben de öyleyim dışarı çıkarken bile kulaklık kulağımda yoksa çıkmam abi müziksiz çıkmam :D:D
    Güzel olmuş eroy ;)Büyük bir keyifle okudum =))

  2. Comment by Sonne on 00:51  

    Budur benim çabam, bu:
    adanmak özlem çekerek
    dolaşmaya günler boyu.
    güçlenip genişlemek derken,
    binlerce kök salarak
    kavramak hayatı derinden
    ve ortasından geçerek acının
    olgunlaşmak hayatın ta ötesinde,
    ta ötesinde zamanın!
    ....Rainer Maria Rilke....

    Sana cok sevdigim güzel bir siirle tesekkür ederim :)
    Sobelemen güzel ama ben bu siralar pek bi mesgul oldugumdan dolayi blogumla ilgilenemiyorum.... Dönecegim ama bir ara...

    Seni tanimak güzel...Yazilarini okumakta...

  3. Comment by mayksisman on 01:20  

    ya ama bu haksızlık :)
    sözünü yeme! (: gel benim bloga bakalım, kim kimi sobeliyomuş görüşcez ;)


    ayrıca Dans Pisti'ne takıldım. Gidemiyorum Şebnem esir aldı beni...

    Ayrı ayrı hepsiyle dans edicektim oysa ben...

  4. Comment by eroy on 23:05  

    >tılsım
    :)) teşekkürler tılsım. ben yorum yazamıyorum ama aklımdasınız ;)

    >sunny
    şiiri çok beğendim ;) bu güzel hediye için teşekkürler :)

    >triancula
    off.. sen de sanırım zaferlerim şarkısının intikamını almak istiyosun ;) ben o şarkıyı ayrı bi seviyorum ya.
    benim de msn deki nickimde ordan bi söz vardı ;)