yarını beklemek, beklerken biraz konuşmak.

bugün senin günaydınla başlayan mesajınla uyandım. uyandığında melek görmek gibi birşey :) yarından sonra yazı yazamadım bi türlü. neden yazamadım ki? belki de hiç bu kadar boşlukta hissetmemiştim. buraya ne yazabilirim ki? gelemediğini olabilir mesela, ya da ondan sonraki günler de aynı şeyi tekrarladığını ama daha istanbul' a gelememişti ki o yüzden gelemedi. ama yarın gelicek di mi? evet gelicek. bu sefer söyledi yarın görüşürüz dedi. zaten söylemek istediklerimin hepsini söylemedim mi? evet söyledim. ama tek eksik vardı. o dediğim, sensin onu söyleyemedim. tam da söyleyecekken mi içeri girerler? ya da eray şuna bi baksana diye başıma dikilirler? bi gidin de diyemiyorum ki. uysal insanım işte :P
herşeyi anlattım sana daha ne anlatabilirdim ki? 4 aydır hissettiklerimi söyleyince 4 ay uzun bir süre dedin. ama bilseydin senin için olduğunu ne derdin? sadece o sensin demek kaldı. hepsini biliyorsun artık. burda yazanları görseydin kızar mıydın? iyi ki görmemişsin zaten. okusaydın böylesine umutsuzca yazabilen birini ne zannederdin?
"keşke daha fazla konuşsaymışız" dedin. "sadece merhaba merhabamız var ders dışında" dedin. acaba "ben mi soğuk davrandım?" sen bunu dediğinde benim neler hissettiğimi sana nasıl anlatabilirim ki? sende bir hata olabilir mi? asla! herşeyi ben üstlenebilirim. ben, ben, ben herşeyi kabullenebilirim sorun değil. neyse daha çok konuşuruz artık demen niye beni sevinç yerine üzüntüye sürekledi ki? biliyorum sebebini çünkü son sözümü söyleyemedim daha. sen kalktın.
bunları yüzüne söyleyebilirdim? yazmak daha kolay tabii ki. resmini de koymamışsın sana bakardım yazarken yine elim ayağıma dolaşırdı belki. ama yok kafamı eğip sadece harflere bakarak yazmak, giderek daha da hızlı yazmak kolay. hissettiklerini tam olarak anlatmak için harfleri bir araya getirmek, onlardan kelimeleri oluşturmak, bunları anlamlı bir diziye sokmak, bu diziye duyguyu yükleyebildin mi diye düşünmek, acaba yanlış anlaşılır mıyım süzgecinden geçirmek bunları yapmak bir salise alıyor ama söylebilmem için aylar gerekiyor. sonra günü geldiğinde hepsini söylemek bir dakikamı bile almıyor ama yaptığı etki ömür boyu sürüyor.
"dinlemeyi severim" diyorsun ya ben de anlatmaya bayılırım sana istersen bu 4 aylık süreyi saniye saniye anlatayım, hepsi birer edebi eser gibi olur. sen istedikten sonra neyi yapamam ki? sandığım da zekisin diyorsun. evet öyleyim ama hiçbirşeyi düşünmüyorum ki senden başka, buna rağmen böyleyim evet oturup da yapamayacağım iş yok. ama seni düşünmeyi hepsinden daha çok istiyorum.
birbirimizi daha iyi tanımayı ben de isterdim. "dışardan renkli bir hayatın var gibi görünüyorsun" neşeli insan olduğum içindir. 24 saat komiğim dediğimde tüm sınıfı güldürdüğüm gibi seni de güldürebilirim. ama dedim ya içimde öyle değilim ama benim yüzümden kimsenin eğlencesini bozamam. çağırdıklarında onlarla beraber giderim, hayır diyemem. orda hep gülelim diye herşeyi yaparım. sanki hiçbirşeyi takmıyo gibi görünüyorum di mi? ahaha.. öyle değil işte. benim yüzümden başkalarının eğlencesi bozulmasın. ben sadece araziye uyum sağlıyorum bir süreliğine :) eve geldiğimde herşey aynı.
o kadar çalışmam gerek ki şu an çok önemli işleri yapmam gerek. benden istenenleri hep erteliyorum. onları düşünmek istemediğimden. zamanı gelip de birşeyler istediklerinde anlık cevaplarla, ertelemelerle veya birkaç dakika uğraşıp da süsleyip uydurduklarımla atlatabiliyorum. yalan söylüyorum açıkçası, onları değil de kendimi kandırıyorum. bir süre sonra herşey üzerime göceceğini bile bile daha çok taşı bile bile dengesizce üst üste koyuyorum.
ne? ispanyaya mı gideceksin? bu dönem yok musun? bence ne mi yapayım yaz okulunu? ne desem ki sana? gitme dur demek en aptalcası ve en umutsuzca haykırış olurdu. bence yaz okulu kısa kes, stajını da yaz okuluyla birlikte yap böylece daha erken gidersin ve daha uzun süre kalmış olursun. öğrenmek için vaktin daha fazla olur? ne diyorum ben? tüm kalbimle karşı çıkıyorum ama mantığımla konuşuyorum. her zaman hissettiklerimin düşündüklerimi bastırabileceğini düşünmüştüm ama demek ki hala mantığım yenilmemiş kabime. ne olursa olsun bekleyebilir miyim seni? beklerim elbette! ama bi saniye ben kim oluyorum ki şu an onun için? ama bana soruyor neden? grrr!... kendime ne kadar kızsam da asla sana aklımdan geçenin tersini söyleyemem. kimseye yalan söyleyemem ki. sadece erteliyorum biraz daha kendimi. yarından sonra herşey değişmiş olacak söz ama o güne kadar sabredin biraz.
- sana söylemem gereken son birşey kaldı. onu şimdi söylememi istermisin?
- çok önemliyse ve uzunsa yarın söylersin. kendine çok iyi bak. yarın görüşürüz.
söyleyecek onlarca kelimemi karşılayan iki kelimem var ama o kadar önemli ki.. aslında senin cevabın daha önemli benim için. yarını beklemek bu kadar uzun mu olmalı benim için hep?

  1. Comment by Unknown on 17:11  

    Senin yarın yaşayacağını ben dün gece yaşadım.. Reddedildim.. Ama olsun.. Hayat devam ediyo di mi?

    Sana da aynısı olmasındır dileğim..

    Hadi selametle.. Sonucu merakla bekliyorum. ;)

  2. Comment by eroy on 17:17  

    senin için üzgünüm.
    evet devam ediyor hayat daha güzel günler görmeyi umut ederek..
    teşekkür ederim dileğin için ;)
    sonucunu göreceğiz, evet göreceğiz. artık görmeliyim sonucu di mi? bir başlangıç yapmak için belki de birşeyleri bitirmem gerek artık.

  3. Comment by Adsız on 02:01  

    aşka önyargı demiş bukowski..
    cok ta haklıymış..
    yarın olana kadar kafandan binbirtürlü senaryo yazcaksın,oynayacaksın..
    sen hertürlü şeye hazırlıklı ol..
    kötü de olsa sonuç,unutma kiondan önce de bi hayatın vardı..ondan sonra da olcak=)
    bol şans yarına..

  4. Comment by eroy on 02:25  

    senin yorumunu görmek çok şaşırttı beni, çok da mutlu oldum :)
    yarına 4-5 saat :) kalkıp okula da gitmem gerek sabah.
    Live 4 it! birşeyler için yaşa diyor di mi o yüzden devam etmeli hayat. ama yanında kimler olacak?
    yarın senin için de çok önemli bundan sonraki hayatını etkileyebilecek kadar hem de. bunda biraz katkım olması şu an mutluluk verdi bana :) umarım ikimizin de istedikleri olur yarın ;)

  5. Comment by Yeditepe İstanbul on 12:49  

    En güzel deniz:
    Henüz gidilmemiş olanıdır...
    En güzel çocuk:
    henüz büyümedi.
    En güzel günlerimiz:
    henüz yaşamadıklarımız.
    Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
    Henüz söylememiş olduğum sözdür...

    Nazım Hikmet Ran


    (Nerede sevgiliye sevdiğimizi söyleyebilmek için böyle acemi çırpınışlar yaptığımız güzel, masum yıllar?! Kıymetini bil Eray!)

  6. Comment by eroy on 18:55  

    şiir mükemmel
    onu görmenin, görememekten daha acı vereceğini hiç düşünmemiştim.
    son bir yarın var.
    derin bir nefes, sonra birkaç kelime ve, ve bilmiyorum ne olur
    ama ben şuan ne yazacağımı bilmiyorum. bu kadar üzülmemiştim uzun zamandır. hatta ilk kez bu kadarını tattım be abi ama son bir yarını yaşamadan ne diyebilirim emin değilim. belki de sadece kuruntudan ibaret çektiğim acı. ama acıyor ne olursa olsun şu an.