o sendin

o sendin.
şaşırdığını görünce ne diyebilirdim ki sana? şaşırmıştın, ama benim hatam herşey. ben karşında durup da söyleyemedim ki. ama şimdi biliyosun işte. yeşilliğin ortasında oturuyoruz. senle burda konuşmayı o kadar uzun zaman beklemiştim ki. işte karşımdaydın tam da karşımda değildin yanyana oturuyoduk gözlerinin içine bakabiliyodum artık ama çok da değil sadece sen bana bakmadığın zamanlar.
oraya gelmeden önce sen hocayla konuşurken sadece sana bakıyodum ki bir daha bu şekilde rahatça seni nasıl izleyecektim? ama hoca benle konuşmaya başladı. hocam bırakın benle konuşmayı onun işini halledin önce bırakın gitsin, istediğini her zaman yapabilsin. senin yardımına ihtiyacım var biraz konuşalım mı? evet dediğin zaman bu kadar uzun zaman beklemem zona erecekti biliyorum. son bir kez daha senle konuşma çabamdı bu. kötü bitecek ama bitsin artık. kahraman ölsün de film kötü sonla bitsin bu sefer. ne olacak ki? mutlu sonla biten onca film varken kötü sonla biten bir avuç filmin ne anlamı var.
o sendin! evet sendin! ben bunca zaman senden bunu sakladım. salyangozların geçip de iz bıraktığı taşa oturduk işte ben orda dün yatıp gökyüzünü izledim. biraz ilerde sen sevgilinle otururken. ama siz orayı bilmiyorsunuz benim herkesten saklandığım yer. sana niye kızayım ki? nerden bilebilirsin senden o kadar özenle sakladığım herşeyi. dedin ya zekisin evet tüm zekamı buna kullandım aptalca, duygularımı saklamak için.
lütfen en azından hayır de bana içim rahat etsin veya siktir git! de. ama "evet diyemem de.." diyosun hayır de diyorum arkadaşlığımızın bozulmasını ben de istemiyorum diyosun. "sen bana bağırıp çağırsan da kızmam ki sana diyorum" haklısın çünkü.
bunca zaman burda sayfalarca yazı yazdım. aylardır senin için yazıyorum ben buraya birgün göresin diye. ama sen onu başkası zannetmişsin. hayır işte o sensin, sensin ya başkası değil!
seni seviyorum diyemedim, o sendin dedim. ne kadar aptalca di mi. aslında diyecektim ki, seni seviyorum ama sen hayır diyemem dedin. o zaman seni daha çok sevdim. boşuna sevmemişim ki seni! ne kadar iyi bir insansın diye sarılasım geldi.
biz konuşurken arada insanlar gelip geçiyor çok sık değil ama geçiyor işte. yok biz sevgili değiliz bakmayın öyle göz ucuyla. her zaman gördüğünde selamlaştığım hocam bile bizi birlikte görünce bakamadı bize.
birkaç espri yapıyorum arada biraz sana olan hislerimi anlatıyorum. sen konuşmuyorsun fazla, sessizliği de ben kaldıramıyorum o an. biraz ssana baktım. gözlerine baktım yan dönmüş yüzünün hepsini göremesem de, ben bunları hissedip o an yazıyo gibiydim. sanki blogda oturmuşuz da yazı yazıyorum sana bakarak, bir ressamın modeline bakarak resim yapması gibi. sen diye başlayan onlarca cümle geçiyor aklımdan. hepsini söyleyemiyorum. "4-5 aydır sadece seni düşünüyorum" acaba bunu tam olarak anladın mı? ben cümlelerimi tam kurabildim mi? senin için stajımı iptal ettim okulum bu yüzden uzayacak, hepsinin sebebi aynı dersi alıp vakit geçirebilelim diye. gerçek olduğuna inanamadın di mi? ama ben daha da fazlasını feda edebilirim.
dün seni okulda gördükten sonra sana kızmıştım. hani gelmeyecektin? ama karşıma çıktın işte yanımdan geçtin beni görmeden ben de gelmeyecektim arkandan ama dayanamadım işte. sinirimden ağladım ilk defa, hem de kusarken! hem ağlayıp hem kusmak ne garip bişeymiş. ama sana kızgındım taa ki o sendin dediğimde yüzünde o şaşkın ifadeyi görünceye kadar. bunu sana söyleyip seni sıkmak istemedim. boşver önemi yok. bugün sana tekrar aşık oldum.
artık kalkalım di mi. bitsin artık bu anlar ben bunları sana söylebildim sonunda. üzgünüm seni üzdüysem. yarın yine görüşeceğiz zaten sabah ders var. yine yanına oturacağım ama artık farklı biri olarak, konuşurken hiçbirşey saklamama gerek yok. bir anda aydınlandım demiyorum ama farklı hissediyorum şu an. keşke bunu yazarken çocuk gibi ağlamasaydım, klavyenin arasına girmeseydi gözyaşlarım. hep orda kalırlar gibi geliyor. sen bunu okursun diye yazmıyorum. ya ciddi ciddi oturup ağladım lan! salak mısın çocuk gibisin resmen diyebilirler ama ben bunu yazarken bile hala ağlıyorum. o yüzden yavaş yazıyorum arada elim ıslanıyor gözümü silerken, burnum bile akmış gidip sileyim. aynada kendime baktım kendimden utanmak için bir daha asla böyle olmamak için.
ben bu tarafa gitmeliyim. bu tarafa. senin gittiğin yönün tersi olması ve merdiven olmasını ben düşündüm yürürken bir an. aklımda öyle kalsın güzel olsun son sahnemiz. el sıkışırken bunun ilk ve son el tutuşmamız olması da senin için olmasa da benim için önemliydi.
ben giderken hiç arkama bakmadım. son kez kapıdan girerken dönüp baktım. sen arkadaşınla karşılaşmışsın konuşuyodun. evet.. gerçekten de bu sefer bitmişti.

  1. Comment by oky on 22:58  

    ucuz bir film gibi
    başından sonu belli.
    ağlar içim,
    bu biz miyiz?
    o ben miyim?


    sonu belli - mor ve ötesi

  2. Comment by Unknown on 23:59  

    Sana bahsettiğim geceden yine bi ortak anı..

    Masada yalnızım.. O an bi an önce gelsin istiyorum.. Konuşayım da bitsin istiyorum. Birazdan gelicem dedi çünkü giderken.

    Yanımda zulaladığım poşeti açıp kustum.. Kusarken de şarıl şarıl ağladım.. Hıçkırmadan hem de.. Musluğu açmışsın gibiydi.. Kafamı kaldırdığımda iki el gözümü siliyodu.. Onun elleriydi tahmin edersin ki.. :)

    Sonrasının özetini biliyosun zaten.. Yine senle aynı. :) Arkadaş kalalım.. Bididi bıdıdı.. :)

    Enteresan bi duygu kusarken ağlamak..

    P.S. : O gece iki seneden ber ilk defa kustum, dört seneden beri ilk defa ağladım.

  3. Comment by eroy on 02:04  

    >oky
    ya tam da bana uyuyor. bir sürü şarkı tam da benim hissettiklerimi müziğe döküp yeniden önüme seriyor. sadece ben değilim ki bunları yaşayan. ne ilk ne de son ama benim için bu kadar fazlasını hissetmek ilk. herhalde o yüzdendi sonunun bu kadar acı vermesi. daha önce de sonlar olmuştu. ama ne seyirci ne de ben ağlamamıştı.

    >dhilgul
    ya ben şu sıralar bi garibim zaten çok az uyuyabiliyorum şimdi bile yazdığım saate bak uyuyamadım uyandım gece gece. bi de acınacak derecede az yiyorum mesela pzt günü sadece 2 poğça yedim birini zaten sonra kustum :D bugün de aynısı gibi. maschinist filmindeki adam gibi olucam diye korkuyorum :)
    ama sanırım hastayım o yüzden böyle. doktora gitmem gerek yav. belki kalbim kırık ama diğer organlarımın da bozulması kötü olabilir :)bak gece gece güldüm şimdi ya :)
    ben onun karşısında ağlayamazdım ama gelip burda cümle alemin önünde ağladım ne kadar doğru ne kadar yanlış aman pek de önemi yok zaten şu an.
    böyle anlar olmasın bi daha ;)

  4. Comment by Adsız on 17:45  

    ben en acısını sevip de sevilmemek sanırdım. ama artık biliorum ki en acısı hem sevip hem sevilip hem de kavuşamamakmış. ah ah öğrenmez olaydım... ben ağlarken hiç kusmadım ama yemek yerken ağlamaya başladım. bi yandan da devam etmeye çalışıorum yemek yemeye sanki herşey yolundaymış gibi hahahha allam cins miyim neyim:)))

  5. Comment by eroy on 09:39  

    >bi dost
    ben de öğrenmez olsaydım keşke :) bence boşver biraz ağla ondan sonra ye. içten dökülen gözyaşı herşeyden daha güzel.

  6. Comment by deli mine on 13:23  

    her aşkta biraz aglamak şartmidir ya . her seferinde biticegini bildigimiz için mi gliyoruz ya da
    Ne var biliyormusun eray artık hiçkimsenin ve hiçbirseyin seni şaşirtmicagini düşünüosun ve sen de bi ot oluyorsun ve bi gün bi öküz gelip beni de yicek benim gbi seni de ve öbürünüde .
    geçen tvde demişti bi hatun
    Beyaz atlı prensi bulana kadar bi sürü kurbaga öpmek gerekirmiş....

  7. Comment by Misterio on 01:34  

    burnunun dikine git, kimse için değil, sadece kendin için, nasıl olur diye düşünmeden... yeteri kadar düşündün, ağlarken bile hesap ettin, elin klavyede o'ya giderken kalbine şarkılar söylettin..sonradan gülebilmen için, şimdi gülünç şeyler yapmalısın, yaşamalısın..çünkü bu an onu gerektiriyo.. yoksa biliyosun, acıları hatırlamayı hep daha çok severiz..

  8. Comment by eroy on 20:24  

    >yaz kosesii
    ben hep kurbağa kalıcam galiba. ama kenarda kalmış bir kurbağa bir prensesin asla öpmeyeceği bir kurbağa.

    >misterio
    gitmek istiyorum burnumun dikine. kimseyi düşünmek istemiyorum. ben biraz bencil olmak istiyorum belki de bilmiyorum.
    ama gülmek istiyorum eskisi gibi artık sadece bir anlık gülüşler bir anlık kahkahalar. sonrasında yüzüm normale döndüğü anda yine onu düşünmek kalıyor bana. bir amacım yok sanki onu düşünmekten başka.
    evet haklısın herşeyi hesap ettim, herşeyi düşündüm. onunla yapmak istediğim herşeyi düşündüm hepsi için güzel planlar yaptım. ama sadece düşüncede kaldı. bir gün tekrar karşılacağız biliyorum umarım çok geç olmaz ikimiz için de..
    acıyı hatırlamıyorum çünkü artık geçmişte kalmıyor geleceğimi de sarıyor acı unutmak istesem de zaten her an yaşıyorum gelecekte de yaşıycam. bu duyguyu nasıl atlatıcam bilemiyorum.
    aslında biliyorum tek çözümü var o da "o sendin" dediğim..