biraz gülsem iyi olur sanırım
ahaha çok enteresan bi hizmet. teşekkürler. ah evet sütlü olsun. saolun. iyi günler. neresi burası? lan devlet dairesinde böyle ikram mı olur? neyse ben hikayememe mi döneyim. hiç bitiremediğim hikayeme..
istanbul il sağlık müdürlüğündeyiz. elimde kahvem teknik resim malzemelerimin olduğu çantayı da kendime bir masa yaptım. defterlerimizi üstüne koydum. ah biraz da müzik olsaydı :) olur neden olmasın mutlu değil miyim şu an hani ben aydınlanmıştım. mutlu olmalıydım. bakayım telefonda 3 tane şarkı var şu an hmm ikisi neşeli denebilir biri de ihtimaller denizi. yok ben onu dinlemeyeyim şimdi yanımda sen varsın. en iyisi ben sileyim onu. hah bu şarkı güzel. yalan dostum aşk diye bişeyy yokk.... ( sanki kimi kandırıyosam. kendi kendimi avutmak için biraz eşlik ediyorum işte ne yapayım. )
sen arada geçiyosun önümden sen bana baktığın zamanlar bende geçici bi süre hayat duruyor :) şu ana kadar nasıl oldu da herşey bu kadar neşeli geçiyor bilmiyorum ama sonu kötü olacaktır mutlaka biliyorum ben. hadi adliyeye şimdi de :) gidelim tabii ki senle vakit geçirmek için tüm gücümü harcıyorum zaten.
tüm devlet daireleri özelleştirilsin!.. ahahaha çok güldüm sana :) ne koysaydık adını o zaman mesela microsoft' a filan satalım. t.c. microsoft adalet sarayı :P aptalca espri ama komik tarafı zaten aptalca olması değil mi :) hadi sıra valilikte. gidelim o zaman.
ama yolda sen ayakkabımı değiştircem diyosun. höy? nasıl olacak sokağın ortasında olmaz gel telefon klübelerinin oraya gidelim. fotoğrafını çekiyorum. sakın bunu Live 4 it! e koyma diyosun gülerek. bugünü anlatmak hoşuma gider yazıcam merak etme diyorum.
valilikteyiz. sen sırada beklerken bir an gözgöze geldik. ben daha hiç bana o şekilde baktığını görmemiştim. ama bişey farketmez sonu zaten kötü bitecek bunlar geçici eroy. kendini avutma artık. hadi kaymakamlığa gidelim.
en kısa burda vakit harcadık. hadi gidelim şimdi. ya gün bitiyo lanet olsun.
tramvay durağında bekleyelim. neyse ilkini kaçırmamız çok iyi oldu şimdi biraz daha görebilirim seni. Live 4 it! e koymadım zaten yüzünün olduğu fotoğrafı dedim. neden? koysan ne olacak ki? koyabilirsin. bunu bana şaka ile mi söyledin yoksa gerçekten mi söyledin anlayamadım. hah.. işte tramvay geliyo bugün de bitiyo. seninle benim yolum tam tersi yönde biliyosun. ben gelmiyorum diyorum. neden? diyosun. biliyosun tersi yöne gideceğimi ama sen çağırdığında asla seni kıramayacağımı. hadi binelim. lan amma da kalabalık. neyse sirkecide çok inen oldu da rahatladık biraz. madem inecektin niye bindin? dedi çok yaşlı bi amca onun üzerine konuştuk. amaç vardı di mi ortada. bindiysen inmek zorundasın. ama ben senin için daha çook beklerim son durakta. hiç inmem dedim. gider gelirim ama sen inelim hadi diyene kadar beklerim. bilmiyorum diyosun. ama ya başka biri bana hadi inelim derse diyorum. o zaman bilemem diyorum. biraz sessizlik..
ya ben senin karşında aptallaşıyorum. dedim. gülerek evet dedin. öyle ne yazık ki. seni görünce neden bilmiyorum elim ayağıma dolaşıyo bazen. son duraktayız. neyse ben de indim. seninle biraz daha yürümek istiyorum.
durakta bekliyoruz. seyahat etmeyi seviyosun di mi. ben de seviyorum. beraber bi çok yeri gezebiliriz. fotoğraf çekeriz. ama asla olmayacak rüyalar bunlar. herhangi biyerde herhangi birine aşık olabilirim diyosun. bunu derken karşında ben varım görüyosun di mi. tüm gün seni düşünen biri var karşında. herkes olabilir ama senle asla mı demek bu? sana sormak istemiyorum bunu çünkü gün güzel bitsin.
öyle de bitiyor zaten sen giderken otobüsten gülerek el sallıyosun bana. ne yapsam veya düşünsem o an bilmiyorum. neyse karşıya geçeyim de tramvaya bineyim. cam kenarına oturup arkandan seni düşünmek istiyorum.. offf... ne yapıcam ben yeter artık.. dedim birden kendim de şaşırdım dediğime. hızlıca karşıya geçtim, alnımdaki tüm saçları tutup yana çektim, çok sıkıldım bu saç işinden ne yapsam kararsızım, neyse şu onu düşünmek istiyorum galiba. her zamanki gibi başım önde tramvaya yürüdüm. ne düşündüğümü bile bilmeyerek. ve bugün de bitti. hep bitiyo zaten.
Veda gününü bekliyorum ben asıl.. Vedaslaşmaya, yolcu etmeye fln gitme sen bence. Bi ay ayağa kalkamaz bu blog sonra.. :)
:)
oraya çağıracağını sanmıyorum. belki vedalaşmamız bile ayak üstü olacak. kendine iyi bak gibisinden bişey olacak.
bilmiyorum ki güzel bir veda olsa aylarca bana yeter belki de.
aslında ne hissettiğimi de tam olarak anlayamıyorum artık. belki de başka birini sevmeliyim diyorum bazen. ama sonra olmaz diyorum. neden olmasın? olmaz diyorum. ama olmalı. öyle kendi içimde bir savaş sanki.
yok bunun tek çözümü birinin gelip seni seviyorum demesi. başka türlü çıkamam ben bu işin içinden. kendimi biliyorum ben çünkü. tır çarpmış kedi gibiyim. biri yerden almalı beni yoksa orda öylece yerde kalırım. garip insanım di mi ben :) yazarken farkettim :)