saat 5:00 a.m. :)

geceleri bu saatlerde uyanık isem hep hüzünlenirim, uzun zamandır göremediğim dostlarım gelir hep aklıma, okul günlerim gelir, keşke hiç bitmeseydi okul diyorum. hatta dersane günlerim de hiç bitmeseydi keşke. insanın bu gibi anlarda sevip de ulaşamadığı insanların acaba şu an ne yaptığı aklına geliyo, ama ben biliyorum ki bu şu an onu tek düşünen benim, benim düşündüğüm insan asla beni düşünmüyor, asla beni hatırlamıyor, çünkü onun da sevdiği başka insan vardır onu hatırlıyordur, hüzünleniyorsa onun için hüzünleniyordur. ben ise burda yarı uykulu halde ( bi gözüm kapalı hatta :) ) nelerle uğraşıyorum.
neyse sanırım tüm bu üniversite zımbırtısıyla eski günleri unutmak için kendimi meşgul ediyorum belki, belki de gelecek kaygısı yüzünden uğraşıyorum.
bu gibi anlarda keşke biri şu an arasa, halimi sorsa, ne yapıyorsun dese, ama hangi manyak insan şu saatte arkadaşını arar ki? belki de arkadaştan öte biri, sana farklı bir gözle bakan arkadaş sevgisinden farklı bir sevgiyle seven biri. bu fırsat elimdeyken ben kıymetini bilmedim, o yüzden geri dönüp bakmaya yüzüm yok, çünkü zamanında ben de aynı durumdaydım ve insanın nasıl da üzülüp kırılabileceğini biliyorum ve aslında tüm yazdıklarım şimdi bana saçma geliyor. ama içimi dökmek için yazdım belki kelimeler anlamsız ve devrik cümleler bişey ifade etmiyor başkalarına ama ben sadece içimden geleni yazdım, belki de uyandığım zaman bloguma bakıp bunu da ne zaman yazdım ne saçma bişey deyip silerim ama o zamana kadar kalsın bu yazı en azından benim içim rahat şu an

  1. Comment by Neo on 21:39  

    ama gerçekten gecenin o saatinde sizi arayan biri aradığınızda garipsemeyen biri falan olsa süper olur ya. yani bir anlamda tamamlayıcınız. dünya kurallarını altüst eden arkadaşlıklar iidir işte.

  2. Comment by oky on 03:12  

    tamamen uyanık bir insandan korkarım ben. uyanık, yani uyumayan veya yarı uyur halde olmayan bir insanı asla anlayamazsın. dinçtir o, içten pazarlıklıdır, zekidir ve açık vermez. insan ne kadar uykuya yaklaşırsa o kadar açılır. o kadar gizli düşünceler açığa çıkar. bazı yazılar yazar ve tekrar uyanık bir insan konumuna geldiğinde yazdıklarına inanamayabilir. bu, sabah uyandığında yatağındaki kızı hatırlamamana benzer. gerçektir.