anlar, fotoğraflar, duvarlar.. insanın içinden yaşamak geliyor bazen
" ne kadar çok fotoğraf çekermişim ben yaa.." dedikten sonra okulun 2. döneminde hiç doğru dürüst fotoğraf çekmediğimi farkettim. fotoğraf kulübüyle gezilere gitmediğim için böyle oldu farkındayım. şimdi çektiklerimin hepsi anı fotoğrafı. hapishane duvarına atılan çizikler gibi. aslında bu şekilde söyleyerek küçümsemiş oluyorum o anları. kıymetini bilmemişim gibi. doğru ya bu örnek içimi burktu tamam kabul ediyorum. o çiziklerin hepsi birbirinin aynısı gibi olur ve rutin bir bütünün parçasıdırlar. bir sona uzanan merdivenlerin basamakları gibiler. hergün 1 basamak atabildiğimiz merdivenler..
halbuki fotoğraf öyle değil. fotoğraf anlarımızı donduruyor. ve biz anı tekrar hayal edebilelim diye sonsuza kadar saklıyor. düşünsene senle güldüğümüz bu anı dondruyosun ve yıllar sonra tekrar güldüğünü hatırlıyorsun. ama anı farklı kılan artık yaşanmadığı gerçeği ve tekrar gülmüyor olabilmen, hatta içindekilerle paylaşabileceğin anların da artık olmaması da var. ya da artık yaşanacak anların bitmiş olması.. an.. bu kadar kısa bir zamanı ancak bu kadar kısa bir kelime anlatabilirdi. ama anın hakkında sayfalarca yazı yazılabilmesi garip. iki harfin ifade ettikleri binlerce harfle anlatılabiliyor.
hayatımız bizim duvarımız ve biz bu duvara çizikten başka bişey yapıyoruz resim çiziyoruz ya da fotoğraf yapıştırıyoruz. duvarımızı sınırlayan tek şey biziz. ne kadar fotoğraf yapıştırıp ne kadar çizik atacağımıza ya da oraya kaç tane poster yapıştırmaya ya da boş kalıp kalmayacağına yine biz karar veriyoruz. post it' ler yapıştıyoruz bazen unutulmaması gerekenleri ve zamanla onlar yere düşüyor tam olarak yapışmadığından ya da artık duramayacak hale geldiğinden. o zaman geriye dönüp baktığımızda göremeyiz asla unutmamamız gerekenleri. sadece yazılar mı? fotoğraflar da düşer, çizdiğimiz resimler de silinir. bir tek silinmeyen, hergün attığımız o çiziklerdir. onlar duvarın içine kazınmıştır ve üstünü ne kadar boyarsak boyayalım ya da birşeyler asalım. onu altı hep boş kalacaktır.
bazen duvarın dolduğunu hissederiz. ya da koyduğumuz fotoğrafın orada iyi durmadığını o zaman bişeyleri değiştirmemiz gerektiğini görürüz. ya bazılarını yırtıp atıcaz ya da onun üstüne yapıştrıcaz fotoğrafı. her insan farklı bişey yapacaktır tabii ki..
ama birkaç adım uzaklaşınca duvardan bütününün görüntüsü bizi mutlu ediyorsa, üstü kapatılmış çizikler bize hergünün geçisini artık gösteremiyorsa, ya da apaçık gördüklerimiz bile bizi üzemiyorsa. o zaman kendimizi alkışlamalıyız. evet çok saçma ama birkaç kez ellerimizi birbirine vurup o sesin odada yankılanmasını duymak.. bu bize yeni şeyler eklemek için güç verir..
ben duvarıma arkamı dönmüştüm, bir taşa dayanıp vodka ile mutlu oluyordum gülmek istiyordum tam olarak yukarıda yazdıklarımla çelişirken. gülmenin ne güzel bişey olduğunu aniden hatırlıyorum.. ve kendi duvarından fotoğrafları benle paylaşana hissettiklerimin daha da farkında oluyorum.
Alkiss :)
Cok guzel olmus. Bence alta benim yolladigim siiri de koyabilirdin. Ya da ben koyayim.
AN
Gulus bir yanasimdir bir obur kisiye;
Birden iki kisiyi dondurur bir kisiye..
Anilarindan kale yapip siginsa bile,
Yetmez yalniz basina bir omur bir kisiye.
-Ozdemir Asaf
Ne de olsa duvarinda bir dolu fotogaf ve posterlerle yasayan, esyalarini sadece 2 bavula sigdirirken son 4 yildir, en cok bu fotograflarla kendini ifade eden biriyim. :)
P.S: Absolut Moment!
ahaha.. alkış mı? kocaman hem dee ;)
şiir koyduğun iyi olmuş zaten dünkü şapşallığımdan unutmuşum ben onu :D
o zaman beni en iyi anlayacak olanlardan biri sensin ;)
(absolut moment artık fotoğafın adı ;))
reklam yapmayalım fotolarımızda ve postlarımzda litfeeenn amaaa.. :D
çiziklerle adam asmaca oynuyoruz sanki.. çizilcek çizgi kalmadiginda adam asilcak hikaye son bulucak..
cns
>eysean
ahaha.. iyi de nerde yapalım eysean hanım reklamı. benim tv' lere verecek param yok :P
bi de absolut firması görse beni de dese afferin gel biz seni reklam işlerimizin başına getirelim fotoğrafları sen çek :P
>cansu
adamın son bulması için sanırım bikaç çizik daha var ;) henüz bitmedi oyun..
fotoğraf çekmek en bayıldığım şeylerden biri, çekmeyen anlayamaz (:
hatta 2 sene önceki yaz dATça'nın muhteşemliği içinde her gün milyonlarca fotoğraf ç.ektim ve o günleri şimdi mumla arıyorum.
E hani nerede haftanin klibi?