ve kahraman tekrar evine döner...
merhaba.. sonunda geri döndüm. nasıl da nazlı, nasıl da böyle hemen başı öne düşen, melankolik, şapşalak biriyim değil mi :) neyse yok canım demenize gerek yok ben biliyorum. kişiliğimde barındırdığım iyi-kötü özellikler çok fazla sanırım bir tür ne olmaya karar verememe durumu. yine neyse demiycem zira çok diyorum.
so.. the legendary journey ends... gibi filmlerde duyabileceğimiz türden bir cümle ile giriş yapsaydım. şimdi eroy yediğin içtiğin senin olsun da sen neler yaptın bize onu anlat diyebilirsiniz ki mantıklı bir emir cümlesi olurdu. şimdi ben neler mi yaptım. garip olaylar silsilesi.
şimdi bir kötü dönemi daha geride bıraktım mesela. ne yalnızken, ne yanımda sevdiğim biri varken ne de olmuyor. bakın ben hiç not kaygısı taşımam bir de vay notum niye düşük geldi diye de oturup ağlamam çünkü aşırı bir özgüvenim var herşeyi yapabileceğime dair o yüzden bu tür engellerden çok uzun süredir korkmuyorum lakin beni üzen ve sinirimi bozan beni geçmişi düşünmeye ve saçma sapanlaşmaya sürükleyen şey, başarısız olmanın verdiği o berbat duygu. beni o kadar üzüyor ki benden bekleneni verememek, başarısız olmak, yapamamak, -e bilememek eki beni çok rahatsız ediyor. üstüste gelince de hem özel hayatta hem okul hayatında, vs. bu beni çom yaraladı. derin yaraladı.
aaahh ah fikriye :) ya aslında kimseye anlatamadığım benim onu değil sevme-sevilme, gerçekten aşık olabilme duygusunu yaşayamamaktan korkmamdı. tekrar olmaz kaygısı bi de herşeyin bir anda bitmesi, yarıda kalması benim gibi mükemmeliyetçi takıntısıyla yanıp tutuşan birini ne kadar da üzer. hem gerçekten onun bana söylediklerini siz bilmediğiniz için böyle romantik komedi gibi duruyor. bilen birkaç arkadaşım der ki sen ne gurursuz, kişikliksiz insansın. bunları duyduktan sonra bir daha adını nasıl da ağzına alırsın gibi sözler söylese de aşkta gurur olmaz kardeşim :) bir de benim adımı bile anmayan birini ben nasıl olur da hergün anarım. aaah ah şapşalak ben :) bu gibi saçmalıkları da geride bırakmak gerek. olsun ama her üzüntü bana birşeyler kattı mesela o zamandan bu yana çok daha sosyal, daha bir maceraperest, özenilesi işler yapar oldum :) ahaha bunların hepsini aşkı tekrar bulmak için mi yoksa sırf canım istedi diye mi yapıyorum bilmiyorum ama olsun zaman eğlenceli geçtikçe sorun yok :) elbet yine aşık olacağım biri çıkacaktır karşıma :) değil mi. benimm bir sevgilimm vaaarr henüz tanışmadığımmm diyorum :)
babam 4 yaşındayken babası kaybetmiş o yüzden hiç büyükbabam olmadı, büyükannem de ben 1,5 yaşındayken öldü. anneannem ve dedem yaşıyorlar. işte babamın babası öldüğünde ona dayıları bakmış onu öğretmen okuluna götürüp getiren, okumasını sağlayan ve benim adımı koyan, büyükbaba dediğim insanı kaybettim. ben pek akraba canlısı biri değilim ama ölüm ayrı birşey. neyse hacdan yeni gelmişti daha farklı biriydi. bir hafta sonra bir daha göremeyecek olmak senede 3 kere görsem de üzdü beni. mezarlığa gittiğimizde havada kar taneleri uçuşuyordu, soğuk ve çamurluydu. ölümü nasıl tarif etseniz tam da bu hava gibi derdim.
yamaç paraşütü yaptım dün. nasıl bir duygu desem.. tanrıya yakın oluyorsun, melek olmak böyle birşey galiba tüm güzellikleri yukarıdan görmek çok güzeldi. yukarıdayken düşünmek için çok vakit buluyor insan. daha farklı düşünüyorsun, daha rahat, daha ayrıntılı, daha geniş, daha pervasız olmamak için hiçbir sebep görmeksizin... yere indiğimizde ayağım yerden ilk kesildiği andan daha farklı biriydim. ve tanrı eroy'u yarattı.. gökten yere indim. tekrar kendi dünyama dönmüş gibi. deniz kenarına oturup sigara içerken hoş bir dost sohbeti ve sanki benim bundan sonraki halimle konuştum. çokça nasihati ve geçmiş hakkında dersleri dinlerken bir yandan da ilerisi daha farklı olmalı diyordum.
on dakikalık bir paraşüt uçuşu değildi elbette. bu sefer çok düşündüm. hiçbir sesin olmadığı bir yerde oturup sessizliğin sağır eden sesine tanık olup, sadece kendi sesimi dinledim. herşeyi geride bırakıp, yeni bir başlangıç için eve döndüm. emir beyin bana baktığı fallarda çıkan extreme sporlardan birini daha yaptım zira her bakışında birini söylüyor acaba bir dahaki sefere ne söyleyecek? bunu öğrenmek için bloggerlar olarak bir buluşalım. ben özledim blogger buluşmalarının tadını.
my dream is to fly obada rainboow so hiigghh diye indim ama bu da onca felsefenin ve hayatı sorgulamanın ardında komik geldi :) ama theoden'in ciddiyetiyle so it begins.. demek gerek..
uçtu uçtu eray uçtu :)
Paşa dinlemede. Herşey durağanlaştı. Ölüm zamanında gelir ve gider alacağıyla birlikte. Hayatın tadını çıkarmaya bak Eroycum.
Çok çok selamlar...
Civilian
ben de istiyorummmmmmm atlamak
http://cansulogy.blogspot.com/2008/02/mim.html
mimlendin
sayende ben de uçtum be :)
hangi yamaçtan uçtun?
hava nasıl oralarda
bu hafta evde duranı vursunlar zaten.
anathema dan flying şarkısını size armağan ediyorum ilk konserde de çalarsam sizin için çalacağım şimdiden bilin bunu ayrıca sözünüzü unutmadan hemen görüşelim !
anathema flying favorileirmdendir gördüm söylemeden edemeyecegim emir bey..
eroy sana eglince..
sen bir eşeksinn >(( gıcıkkkkkkkk.... sinir ya :D
>eysean
konmayı başarabilmem iyi oldu esasında :P
>isimsiz
paşam yahu senin yazdığını görünce mutlu oldum.. teşekkürler ;)
>cnslgy
:)) uçaktan atlayalım o süper bişey
hemen mimime bi bakayım :)
>triancula
ben de mutlu oldum o zaman ;)
>skullcan
uçmak dere (ismi de tam uymuş :D) diye bir yer var oradan. tekirdağ valiliği orayı bir yamaç paraşütü merkezi yapmaya çalışıyor. şenlik filan da düzenlemiş geçen yıl. bayağı güzelleşecek bi yer :)
sürekli bir aktivite şenlik sürecine girmekte fayda var :)
>emir bey
beyim çok mutlu ettiniz beni.. ben de orada olucam o zaman :)) pazar günü görüşürüz o zaman ;)
>deli mine
oyyy kuzumm benimm.. perşembe günü gönlünü alsam :D