Beni Benden Alanlar No.2
Birçok şey beni benden alır götürür. Beni alır kucağına elini de belime sarar derecede gibi sanki ama ordaki mutluluğun mutlak değerini sinir, stres, korku gibi negatif bilim etkenlerine dönüştür al tamam olsun.
Pinhani mesela, çok güzel şarkı yapıyorlar ve gerçekten seviyorum zira bir yazımda nice zaman önce 2006 Barışarock olması gerek sanırım oky ile gittiğimde ilk kez dinlemiş ve gayet de beğenmiştim. Anima'yı da orada keşfetmiştim ama neyse yeri değil şimdi. Nasıl desem tam da sevgililer arası ilişkilerin müziği yapıyorlar. Ellerine sağlık. Geçen yıl Hidromobil '07 sebebiyle bulunduğum ve yine çok sevdiğim Ankara'da bir devlet yurdunda kaldık. Neresi olduğunu bilmiyorum ismi aklımda değil ama şöyle tarif edeyim CHP Genel Merkezi'nin orada Ankara-Eskişehir veya Konya ikilisinden biri yolu üzerinde birkaçyer daha vardı referans aldığım ama aklımda değil şu an afbuyurun. O yurt, benim hayata bakış açımı değiştiren yerlerin başında gelir. Bugün bile arkadaş buluşmalarında, içki sofralarımızda yer bulur buranın anıları. Hah işte o yurdun bir de kantini var. Acayip bir insan bakıyor oraya. Çok acayip ama yani nasıl desem şiddet ve ahlaki sınırları aşan içerikli kelimeler olmadan anlatamayacağım bir adam. Deli diyelim gibi biraz. Neyse onunla ilgili anılara sonra değinelim. Yeni bir de paragraf açalım.
Biz bu kantine her gece gittiğimizde ya bitkin bir halden kurtulmak için bize kızgın sulardan serin sulara atlama tadını veren, yeniden hayata bağlayan duş seansının ardından ya da yorgunluktan hemen yatmadan birşeyler yiyelim diye giriyoruz buraya yemek yiyelim kendimize gelelim uyuyalım ya da gecenin bir başka saatinde tekrar çalışmaya gidelim diye yola çıkalım gibi seçenekler olacak sonrasında. Bu kantinde hep Pinhani çalan bir dizi oynuyordu arkadaşım! Televizyona bakacak, bakıp da birşeyler anlayacak derman olmadığından mıdır yoksa tamamen ihmalden mi bir de üşengeçlik var tabii "Pinhani dizisi" diye akıllarımızda yer etmişti. Sonradan öğrendik ki dizinin adı "Kavak Yelleri" imiş. Ama niye başından sonuna aynı şarkılar 5 kere tekrar tekrar çalıyor bir anlam verememiştim. O yorgunluğum aklıma geliyor Pinhani'den bir şarkı duyduğumda. Bir de o zamanlarda hakimiyeti altında olduğum "vay ben niye yalnızım ben sevgilimi istiyorum!.." ruhsal durumunun da bu sevgiliyi hatırlatan şarkıları sevmememde katkısı var. Şimdi de aslında biraz var o yüzden şimdi de uzak durmakta fayda görüyorum. Beşiktaş'ta ne zaman gece sahilde sevdiğim insanla kimselerin olmadığı bir anı her saçmaladığım zaman gittiğim yerde paylaşırım o zaman Pinhani tekrar hayatıma girer. Yoksa şimdi bana yorgunluk ve acıdan başka birşey vermiyor. O kadar tatlı ki canımı acıtıyor. Bir yastığın insanın bir yerine batması kadar saçma bir duygu benim hissettiğim. Son kurduğum cümleyi ben de beğendim.
Yoksa Pinhani seviyorum. Yani sadece kötü anıları hatırlatıyor. Gerçi hiç kötü değil aslında bu yıl da gitmek için sabırsızlanıyorum. Pinhani'yi de hiç rahatsız olmadan dinlemek istiyorum aslında. Keşke o zamanlar gelse... Bu sendrom bizim takımımızın çoğunda var. Bir nevi Amerikan filmlerinden görmeye alıştığımız Vietnam Gazi'lerinde görülen bir sorun. Hani olur ya Rambo'nun önünde ocağı yakarsın aniden aklına Vietnamlı generalin ona yaptığı işkence aklına gelir delirir aniden ocağı filan devirir. Öyle birşey gibi. Vietnam Sendromu.
Pinhani'ye bu kadar güzel şarkı yaptıkları için tebriklerimi yolluyorum. Seviyorum onları gerçekten ama işte olaylar öyle bir gelişti ki severek ayrılanlar gibi olduk. Affedin beni.
Olur da daha önceki Beni Benden Alanlar'ı merak edersiniz No 1 burada. Zaten bu da ikincisiydi.
böyle rock olmaz ki.