uzanmışım kumsaalldaaa , savrulup gidiyorummm
Uzanmışım kumsalda
Güneş damlar içime
Kurumuş dudaklarımda
Unutulmuş bir beste
Yaşıyorum aheste
Kapılmışım rüzgara
Savrulup gidiyorum
Şimdi çok uzaklarımda
Nafile telaşlarım
Hayattan çalıyorum
Ni la bombe atomique
Un amour platonique
Umudum yarınlarda; tatildeyim
Bir elimde ayna var
Şair beni kıskanır
Yanmışım sereserpe; sahildeyim
bu şarkıyı şimdi şans eseri dinledim, ama bir saniye bu şarkıyı en son dinleyişimin üzerinden bu kadar geçti mi? klibini tv' de izlediğimi dün gibi hatırlıyorum. o zamanlar lisedeydik, öss derdiyle yanıp tutuşuyorduk. oky ile aynı dershaneye gidiyorduk. lise1 ' in ilk döneminde neydik be :) dershaneler peşimizden koşardı. cumartesi, pazar sabahları beraber giderdik dershaneye. ben, hala bugün bile arada kendini hatırlatan platonik aşkımı bulmuştum. değişik bir zaman dilimiydi yav bu kadar çok zaman nasıl geçmiş. öss ye çalışmak da ayrı bir dert ve heyecandı. geceleri geç saatlere kadar otururdum son zamanlara doğru, o saatlerde de aklıma lisenin ne çabuk geçtiği gelirdi, şimdi bile geliyor. üzülürdüm arkadaşlarımdan ayrıldığım için. bu bir periyot içinde tekrar ediyor. geçmiş zamanı anmak bir alışkanlık.
birkaç tane karışık kasetim vardı. onları dinlerdim çalışırken, şimdi ne kadar uzak geliyor. garip bir mutluluk var içimde şimdi. şimdi daha çok hatırlıyorum ( o kadar çok şimdi diyorum ki :) ama hepsi aynı anda aklıma geliyor sanki ) öss ye doğru son zamanları okula gitmemeler, dershanede tüm günü geçirmek, içimde platonik aşkıma duyduğum özlem. şimdi olsa aynısını yapar mıyım? evet yaparım. çünkü ben sınavlarda yaptığım soruları kontrol etmeyi sevmezdim. yaptıysam sonucunu hemen görmek isterdim. benden başak biri daha hemen cevap kağıdına koşardı ki kendisi o yüzden gelmiş geçmiş en iyi arkadaşımdır :) beraber kontrol ederdik. genelde aynı yerlerde hata yapardık. ayrı düştüğümüz zaman ben yalnız I diyorsam o II ve III derdi :) gerçi son zamanlarda beraber sınav kontrol edemez olmuştuk, herkes kendine değişik bir yol çiziyor. ama sonunda hep bir noktada karşılaşıyoruz. ayrılamayız biz ;)
öss den bir gün önce herkese gezin eğlenin kafayı dağıtın denir. benim buna cevabım da istersen ertesi gün sınava da girmeyelim, eğlenceye vuralım kendimizi olmuştur. o gün evde oturup sakin bir günü tek başıma geçirmiştim. sabah kalkıp nasıl da gitmiştim babamla sınav, sınav salonuna girdiğimizde 5-10 dakika sessiz bir bekleyiş olmuştu herkes kendi dünyasında değişik bir anı yaşıyordu. hoş anılar bunlar.
daha bloglar dolusu yazı yazabilirim. ama artık üniversite maceram var. hem de çift anadal gibi manyak bir sorumluluk altına da girmişim. çok geç olmadan yarınki deneye çalışsam iyi olacak :)
eray bey, kuzum, bu konuşan vücudunuzun sesidir,lütfen beyninize söyler misiniz son zamanlardaki faaliyet fazlalığını azaltsın.bünye helak oldu, bi yandan platonikler,bi yandan eski öss hatıraları, bir yandan çift anadal yapmalar, bi yandan çevre kirliliği.....platoniklik konusunda söyleyebileceğim tek bişey var, bir işin olacağı var ise olur mutlaka.sabırlı davranarak genlerimizi iletebileceğimiz bir dişi bulmak dileğiyle.....
iyice manyak sanma beni :) kız peşinde amaçsızca koşan biri gibi mi yazdım? öyle değilim :)
yav bunlar aslında hiç olmasa gitsem tibette bir manastıra yerleşsem tek başıma orda dövüş sanatlarında ustalaşsam, türlü konularda kitap filan yazsam. ama o zaman da eroy kafayı sıyırdı tibette bi yere yatırdılar derler :)
ama ben kendimi bilime adamak da istiyorum artık, iyi birşeyler yapmadan gitmek istemiyorum :)
aman efendim estağfirullah:))