nereden başlamalı?

herşeye yeniden başlamak istiyorum demek hayatının gidişatından sıkılan herkesin nefes almaktan sonra yaptığı 2. ortak iş. nereden başlamalı peki?
yeniden başlamayı istemenin en güzel yönü bunu yaptığını hayal etmenin mükemmel bir duygu olması. ama tıpkı uyuşturucularda olduğu gibi bu tatlı duygu bir süre sonra sizi esir alır. artık o duyguyu hissetmekten zevk almazsın. bu artık yapmak zorunda olduğunuz bir görevi yaptıktan sonra hissettiğiniz tatminkarlıktır. bana biraz zaman verin demek ise giderek dozu arttırmaktır.
bana biraz zaman verin? işte çölün ortasında vaha istemek gibi. sadece serap görürüz. ama bazen mucizevi birşey olur ve koca bir vaha çıkar karşımıza. bu bizim savaşımızın, zaferimizin ganimetidir. kendi ellerimizle kazandığımız bu zaferin tadını çıkarmak hakkımız. ama bazen de çölde kaybolmuş birini, o çölde gezen bir başkası bulur. işte hayatımızın seyrini değiştiren insanlarla zor durumlarda böyle karşılarız. onlar bizim için gönderilen bir mucizedir sanki. bir insanın doğaüstü bir varlık gibi karşımıza çıkması onu boşuna övmek gibi mi? olabilir. çoğu insan kendi potasniyelinin farkında olmadığı için veya farkına varmak istemediği için diğer insanları kendinden yukarda ilahi bir ışığın içindeymiş gibi görünür. herneyse zaten hepimizin inanmak istediği bir tanrısı var. bu insanın doğası. kendinden üstün bir varlığa inanmak. utanmayın :) ben de insanım ve ben de tanrı olduğuna inanıyorum.
nerde kalmıştık? hmm bu soruyu şimdi kendime sorduğumda nerden başlamakla ilgili bişeylerden bahsediyordum yanıtını verdim. sanki beynimin içinde 4-5 kişi konuşuyor ve biri diğerine konuşmasında kaldığı yeri hatırlatıyor. düşüncelerin zihinde nasıl canlandığının farkında olmaya ve bir süre sonra sanki ona bir başka bir kimlik verirmiş gibi iletişim kurmaya çalışmayalım şimdi. kötü bişey bu. evde denemeyin :P
yeniden başlangıç çok sancılıdır bunu kabul ediyorum başlayamayanları veya tekrar tekrar başlayanları anlayabiliyorum. bundan da utanmayın :) ben de yapıyorum aynısı belki de hergün ;) her yeni güne yeni bir heyecan ve ivmeyle başlıyorum ama sonunda nedense gol attıktan sonra o coşkuyla çimlerde hızla kayan futbolcular gibi çok geçmeden kendimi o sevincin ve coşkunun bedeli olan sevinmek isteyen diğerlerini taşımaya çalışırken buluyorum. eziliyorum altta hep. ama manşetlere çıkmam istiyorsan gol atmalısın ;)
herşeyin farkında olmak hergün yaptığın hataları gördüğünde yanında beliren ve seni sürekli azarlayan ve asla kaçamadığın bir insan gibi. seni sürekli azarlar ve emirler yağdırır. ama sen de onun aslında seni hiç anlamadığını düşünürsün ama o herşeyin farkında olmak değil mi? nasıl olur da hata yapabilir? birkez hata yapan 2. yi de mutlaka yapar, 2. hatadan sonra 3. sü kaçınılmazdır ve hatalar hep birbirini kovalayan küçük köpek yavruları gibi hiç durmadan koşarlar. ilk kez hata yaptıktan sonra ya köpekleri yok etmelisin ya da koşuşturmalarını izlemelisin. ve küçük köpeklerin yanında hep büyük köpekler de olur. inanın ki olurlar. tek bir ıslıkla hepsi başınıza üşüşür. (köpekleri sevmem ama nefret de etmem sadece örnek olsun diye söylüyorum ;) )
problemi anlamak problemi çözmenin yüzde çok büyük bi sayı olabilir ama şu da var ki aynı oran problemi asla çözememeye giden yola girmekle aynı değerde. çünkü gevşemek için en ufak bir anı bile iple çeken çok fazla kas var insan vücudunda. bir kez mola vermek, küçük köpek yavrularını davet etmek gibi. neyse anladım bunu, gerisini sonra çözerim diye bırakılan sorular yüzünden bir çok sınav kaybedilir.
hmm.. nerden başlamalı sorusunun yakınından bile geçmedik değil mi? ama böyle zor bir soruyu bir nefeste cevaplayabilseydim blog bugün bu kadar karanlık olmazdı. bu soru üzerinde hergün düşünürsek sanırım bir cevap bulabiliriz.
o zaman yarın yine aynı saat içim ayarlıyorum randevumuzu sevgili eroy bey. yarın görüşmek üzere.

  1. Comment by Misterio on 22:32  

    Randevulara geç kalmamalı önce dimi :)

    Çok iyi futbol oynayan ama seçmelerde sadece çelimsiz olduğu için göze batmayan biri gibiyim şu sıralar.. Cüsseli ve forvet abilerin adı fısıldanırken, ben masada kürdan gibiyim.. Şimdi değil, şimdi değil diyor sürekli birileri ama benim ışığa, gole şimdi ihtiyacım var :( ne olucak şimdi :/

  2. Comment by eroy on 09:41  

    evet haklısın :)
    hayat geç kalmayı affetmiyor hiç. zaman çok değerli çünkü.
    bence antrenörden sana bi şans vermesini istemelisin her gördüğünde, hiç bıkmadan. sahaya çıktığında da sana şimdi değil dedikleri için onları pişman etmelisin ;)