Live 4 it! & Die 4 her!

kendinizin bencil bir insan olup olmadığını anlamak için başka bir insanla beraber olmanız gerek. asla yapmadığımı düşündüğüm şeyleri yaptığımı görmek içimi acıtıyor. ama bu acı fiziksel hiçbir acıyla karşılaştırılamaz bile. bir insana verebileceğiniz fiziksel acının sınırı vardır. bir yere kadar dayanır ordan sonra bayılır daha da devam ederseniz ölür. bu kadar basit bir varlığız işte. hemen ölebiliriz.
hem ölüm bir son değil aslında sonsuz bir hayatın başlangıcıdır di mi. hep öyle söylenegelmiştir. bunu söylemek ölümden korkuyu azaltıyor. ama ölümden korkmamak, zaten bu kadar basitçe sonlanabilecek bir hayatı kendi ellerimizle sona erdirmek isteyenleri cesaretlendiriyor. kendi hayatımız değil mi? bu bir sınav değil mi? ben boş kağıt verip çıkıyorum. hatta öğretmene hakaret ediyorum verirken bu yüzden alacağım not iyice azalıyor. fiziksel hiçbir ceza beni korkutmuyor. çünkü sınav sırasında çektiğim tüm bu stres beni zaten fazlasıyla yoruyor. artık dayanamıyorum. önümdeki sorulara verdiğim yanlış cevaplardan bıktım. benden yardım isteyen birine verdiğim yanlış cevaplardan da bıktım. beni sevdiği için bana yardım eden insana zarar verdiğim için de bıktım bu sınavdan.
tüm yaralar iyileşir. ama aklımıza yerleşen bir sahne veya sevdiğimizin bize söylediği tek bir söz, onun bizim yüzümüzden acı çektiği herhangi bir anı hatırlamak, gözyaşını görmek, duymak veya şu an ağlıyor olduğunu hissetmek. bunun kadar kötü birşey olabilir mi? uç noktalardaki herşeyi iki taraflı düşünülebiliriz. ağlamak gibi sevinçten ya da üzüntüden ikisi de aynı eylemle sonuçlanıyor. neden? apayrı iki duygu aynı şekilde sonuçlanıyor. herşeyin sonunda ölüm olması gibi. insanın düşünceleri içinde hapsolması ona nasıl ölümü düşündürüyorsa en mutlu anımızda da keşke herşey sonsuza kadar sürse deyip ölümü anıyoruz. bitmesini istememekle bitsin herşey demek ikisi de bencillik işte! hiçbirşeyi akışına bırakamıyorum ben. herşeyi istediğim gibi yapmak, mükemmel yapmak istiyorum. yaptığım her hata işte bu bencillğimin sonucunda oluyor.
kendimden nefret ediyorum. kendimle yaşayamıyorum. o zaman birimizin gitmesi gerek ama ikimizde birbirimize kelepçeliyiz. birimizin ölmesi demek diğerinin ömür boyu onu sırtında taşıyacağı anlamına geliyor. hem de giderek çürüyen gittikçe daha da dayanılmazlaşacak diğerini taşımam gerekecek. ikimizden biri kendinden fedakarlık edip elini keserse kurtulabilir. ama bu bile aklımıza gelmiyor. o kadar kendimizi düşünüyoruz ki. içimizde o kadar birbirimize nefret varki. o yüzden sevdiğim herkesi fazlasıyla seviyorum. kendime verecek sevgim yok çünkü. onu da karşımdakine verebilirim. herşeyimi. kendimden kurtulamayacak kadar bencilim işte. herşeyi bitirebileceğim fırsatım varken yapmalıydım şimdi gidersem geride kalan sevdiğim insan ne olacak? gittiğim yerde bunu düşünerek ve hiçbirşey yapamayarak ne kadar durabilirim? sonsuza kadar kalmak zorunda olduğum yerden nasıl dönebilirim? bu yüzden gitmiyorum. o yüzden sevilmek istiyorum. bencilce istiyorum bunu evet. başka bir bağım yok çünkü. bu şekilde olan milyonlarca insan vardır belki. ama ben sadece benim için istiyorum şu an. o kadar çabuk sönüyor ki yaşam isteğim bunu sürekli aydınlık tutmak için çok uğraşmam gerekiyor. hep ben demek istemiyorum. senin geçtiğin şeyler yazsam bile yine kendim için birşeyler istemekle geçiyor. bundan nasıl vazgeçebilirim bilmiyorum. ama ne kadar kurtulmak istediğimi bilemezsin. ya da sen herşeyin fazlasıyla farkındasın. bu yüzden de sen beni sevmeyi bırakmıyorsun. ben bırakmıyorum. bırakamıyorum ki. seni gördüğüm sürece bundan nasıl vazgeçebilirim? sesini duyduğum sürece de asla olmaz. herşeyi maddeleştiriyorum evet. ortada maddesel şeyler olmayınca yapamıyorum. hayalgücüme bırakmak istemiyorum çünkü sınırı olmayan bir yerde seni düşünürken karşıma neler çıkacağımı bilemiyorum. korku bu. senin üşümenden dolayı kendime hissettiğim nefretten çok daha fazlası. herkes ve sen başka bir zamir yok. o yüzden bu kadar sert hissediyorum nefreti. ya da bu yüzden bu kadar çok hissediyorum sana olan sevgimi. bu yüzden tüm gün seni düşünüp senden gelecek herhangi birşeyi bekliyorum. bunu yazarak bencillik ediyorum. ama bir şekilde bunu paylaşmak insanı biraz rahatlatıyor. geride benle ilgili saçma düşüncelerle dolu hatıralar bırakıyor insanlarda.
ben gittikten sonra da beni hatırlayacak belki birkaç insan daha olacak. bunların arasında senin olman için yaşıyorum. herşeyi bitirmek istiyorsanız geride bırakacak hiçbirşeyiniz olmamalı. bunu düşünerek çekilecek acıyı hiçbir yara veremez. aslında biryerlere gitmek için bu acele neden diye sordum kendime bunları yazdıktan sonra. aslında diye başlayan cümleden sonrasını şimdi ekliyorum. istemediğim hiçbirşeyin olmamasına izin vermemeliyim. anakin gibi körükörüne inanmalıyım sevdiğim insana sarılabilmek için belki sonunda pişman olucam yaptığım herşeyden ama en azından içimde hep iyi bir insan olduğunu hatırlayacaktır bunları okuyanlar. tek düşündüğüm sendin aslında.

  1. Comment by Adsız on 22:21  

    fiziksel acının ruhsal acı yanında hiçbişey olduğunu konuşmuştuk biz.
    yazıya dökmüşsün bunu pek güzel.
    sevilmek de güzel.
    ama bunu söylemek te güzel.
    benden önce ölme sakın.
    senin sınavlarından nefret ediyorum.
    bi o kadar da seni çok seviyorum.

  2. Comment by deli mine on 20:44  

    bazen sevgini birakmalısın bi kenara eraycim.. sevgini birakcaksın bakcaksın tekbaşina ne yapiyor... düşünceksin ..sevgin eger tekbaşina duramayacak kadar güçlüyse yalnız kalmaz zaten.Ama onu dinlemeden sevdigini bırakırsan da o sevgi seni asla yalnız birakiyor.. yaşanilmamiş yaşanılacak planlanmiş.. herşey kalbinin bir kenarında, uykunun ortasında bir hayal bir rüya belki karşina çıkıyor.. evet dün rüyamda onu gördüm.. ama sevdigim degil o artık .. özlemim

  3. Comment by eroy on 21:44  

    >january
    sen yorum yazdıkça ben ölmiycem sanırım daha aynı şehirde light colamızı paylaşıcaz ;)
    hem sevmek hem de sevilmeyi istemek bazen içindeki tam olarak söyleyemeyince hiç olmasını istemediğin şeyleri beraberinde getiriyor.
    ve tabii ki ben de seni seviyorum :))

    >cansu
    bırakamıyorum işte, bi türlü sabredemiyorum. geçmişimden kaynaklanıyor yaptığım her doğru şey ve her hata. ama sen bu kadar acıyı haketmiyosun ki kuzum ya. senin rüyalarında başkalarına yer olmalı. hatta sen başkalarının rüyalarında olmalısın. biraz nefes al ve rahatla.