Live 4 it! Haftanın Klibi
Live 4 it! Haftanın Klibi'nden herkese merhaba!.. Back to 80's yapalım bu hafta. El Classico kıvamında Rocky IV' ten bir soundtrack sunalım. Daha son bu filmden haftanın klibi yapıyorum.
Survivor - Burning Hearth ile bizlerle birlikte. Hayat bazen kısa bir film şeridi gibi gözümüzün önünden akar gider ya o zaman demek ki hayatı bir filme benzetebiliriz. o zaman, hayatımızın da bir soundtrack'i olmalı. Ben zaten bunu her hafta yapıyorum. Her anının bir şarkısı var. Her anın bir sözü, müziği hatta klibi var. En sevdiğiniz şarkılar, en sevdiğiniz insanlar, en sevdiğiniz ya da en sevmediğiniz herşey var bu albümde..
Kalbinizin tutkuyla dolu olduğu zamanlar gelir. Birşeyleri yapmak, birşeyleri düzeltmek, yıkmak, yakmak, sevmek, nefret etmek,.. hissedebileceğimiz her duygu veya yapabileceğimiz herşey için tutkumuz zirveye çıkar. "Kazanmak neye yarar kaybeden olduğunda" sözü bize bir anlam ifade etmeyebilir o zamanlar..
Savaşmak, tutkuyla düşmanın üstüne gitmek. Sevdiğin insan için, bitirmek istediğin okul için, seni küçük gören insanların üstüne gitmek ya da amaçsızsa saldırmak hayata.. İstersen profesyonel bir yönetici ol, istersen bir öğrenci ya da öylesine, aklına gelebilecek herhangi biri. Tutkuyla birşeylere sarılırız. O zaman daha öncesinde ne olduğumuz değil, neye dönüştüğümüz önem kazanır. İstediğimize, sevdiğimize, kendimizi tatmin etmek için sayısız şeye tutkuyla bağlanırız.
Başarıya sevindiğimiz kadar başarısızlığın bizi üzmesi de bir o kadar fazla olur. Hiçbir hatayı hoşgöremeyiz. Bizim hayattaki o an için tek amacımız hata affetmez.. Biz niye edelim.. Teslim olmak yok. Bugün veya yıllar sonra. Sen kendine karşı savaşıyorsan belki de bir ömür boyu... Uykusuz, huzursuz, duygusuz, ruhsuzlaşıncaya kadar gider bazen amacımızdan saparız. Ne için savaştığını bilmeyen bir halde, amaçsızca.
Ne olursa olsun bundan pişmanlık duymadan, bu tutkunun esiri olmayı bile göze alarak.. Senin için, aslında benim için.. ya da aslında sadece olmasını istediğimiz için.. di.
Herkese iyi bir hafta diliyorum...
şarkı güzelmiş:)
hangimiz gerektiği kadar başarımıza seviniyoruz ki...çağımızdan mıdır bilinmez başaramadığımızda ya da olumsuz durumlarda sanki dünya başımıza yıkılmış gibi üzülüyoruz,ve bu durumdan aşırı yıpranıyoruz.biri bu duruma çare bulsun.
Blog ödülleri konusunda önemli bir çağrıdır bu yazıya dikkatinizi verirseniz sevinirim.
http://www.ferhatonair.com/2008/05/14/blog-odullerine-gonderme/#comment-576
http://www.ferhatonair.com/2008/04/26/blog-okuzleri-2008/
>cnslgy
çare yok :) büyük beklentiler ve sonucunda başarısızlığın verdiği his de büyük oluyor..