Gökkuşağıydı eski sevgiliden ayıran..
Üşüyorum şu an. Islak saçlarımdan boynuma damlayan su damlaları, gökten bardaktantan boşanırcasına yağan yağmurun tanelerinden daha soğuk geliyor. Kendimi üşümemek için sıkıyorum ama bu daha çok üşümeme sebep oluyor. Bu tıpkı terkeden sevgilinin arkasından ona ulaşamaya çalıştıkça bu çabanın onun senden daha da uzaklaştırması gibi. Kendimi salıveriyorum yağmura daha da ıslanıyorum ama o zaman da bu rahatlık o üşümenin verdiği rahatsızlık kadar tatmin etmiyor.
Sigaram giderek daha çok ıslanıyor. Tüm vücudumda ısınan tek yer avucumun içi. Sigaranın dumanı avucumu bir parça ısıtıyor. Her yer soğukken oradaki bir parça ısınma diğer tüm vucüt için bir umut gibi. Ama o umudun boşuna olduğunu biliyosun tıpkı onun bir daha asla dönmeyeceği gibi.
Ne kadar kalın ne kadar iyi olursa olsun bir şekilde artık içine işliyor yağmur. İçeri girmesine izin verdiğin yağmur damlalarından dolayı irkiliyorum. Titreyen bir ses ve ardı ardına gelen kısa nefes alışverişleri. Sigara dumanıyla ağzından her şartta çıkan su buharı artık birbirine karışıyor.
Ne kadar bakarsan bak etrafta onu göremiyorsun. Ne kadar çabalarsan çabala ona ulaşamıyorsun. Yağmurun altında durduğun sürece ıslanıyorsun. Sonra bir an geldi ve bıraktım... Artık kendimi zorlamadım. Islandım. Sanki göğe yükselip de bulutlara ermek gibi. Onsuz bir hayatın da tıpkı ıslanmanın verdiği bu tat gibi güzel olabileceğini gördüm. Güle güle dedim. O bunları duyamayacak kadar uzakta aynı şehirde aynı göğe bakıyor olsa da. Artık asla ama asla bu aşılmaz duvarı yumruklamamaya karar verdim. Sen gitmiştin artık. Sonra gökkuşağına baktım Tüm bu kasvetin içinde o kadar güzeldi ki. Ulaşılmaz bir güzellik. Kendine hayran bırakıyor kendisini görmek isteyenleri bu zorluğu çekmek zorunda olduklarını söylüyor.
Islandım. Çok hem de. Ama şimdi aklımda sen yoksun. Güle güle dedim. Aslında ilişkimiz şimdi bitmişti. Ben de bıraktım sen bıraktıktan aylar sonra oldu ama evet bıraktım. Artık yabancıyız. Geçmişte karşılaşmış. İki yabancı. Yağmurdan sonra ne yapacağımı düşündüm. Nikotinin acı kahvemsi tadını içinde barındıran derin bir nefes aldım. Theoden'in şiiri aklımdaydı hep bana umutsuzluk aşılayan..
Where is the horse and the rider?
Where is the horn that was blowing?
They have passed like rain on the mountains.
Like wind in the meadow
The days have gone down in the west
Behind the hills. Into shadows.
How did it come to this?
Ben bunu ilk söylediğimde hissettiklerimizle şu ana bakınca evet. Nasıl bu hale geldik? diyordum. Ama evet günler batıda batmıştı. Ama ertesi günün şafağında güneş yine onun doğuşunu bekleyenler için doğacaktı. Şimdi sana veda ediyordum. Güle güle..
Sonra eve geldim. Başka bir kararım vardı. Bundan emin olmak istiyordum. Evet emindim.
"Nerede şimdi at, nerede süvari? Nerede çalan borular?
Nerede zırh ve miğfer, nerede uçuşan saçlar?
Nerede harpın teline dokunan el, nerede yanan kızıl ateş?
Nerede bahar, nerede hasat, nerede uzayıp giden başaklar?
Gelip geçti hepsi, dağdaki yağmur, kırdaki yel gibi;
Batı' da günler tepelerin gerisindeki gölgeler içinde kaybolup gitti.
Kim toplayacak şimdi yanan kuru ağacın dumanını?
Kim görecek Deniz' den dönüp gelen, akan yılları ?"
veda merhaba sonra yine veda yine merhaba.. farklı yüzler ayni hisler..
baş baş
ben de istiyorum bunu yapabilmeyi,bir karar verip ömrüm boyunca bu karardan vazgeçmemeyi!!!
HERKES GİBİSİN
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin.
Nazım Hikmet RAN
(cat_dog)
Bu da bir sınavdı.Sonuçta senin için doğru olanı yapmışsın.
"..geçmişte karşılaşmış iki yabancı..."
keşke bu kadar kolay olsa..
birde gelecektekini geçmişe gömüp, zamanı geldiğinde onu ordan çıkartmayı bekleyenler var...
alakasız olabilir:)
ama var, ben biliorum... :(
>emir bey
beyim çok teşekkürler şiirin tamamı için. umutsuzluğu çok derin hissettiriyor.
>deli mine
bir sıcak bir soğuk bir sıcak bir soğuk...
ve sonra koca kayanın kuma dönmesi gibi tuz buz oluyoruz giderek.. giderek çözülüyoruz..
>hanife
keşke ben de kararımın arkasında kalabilsem diyorum hep..
>isimsiz
her sana benzeyene sormak beni sever misin diye..
>cnslgy
çok geç kabullenmekti bu.
>sedaistan
geçmiş geleceği gömüyor.. bunda bir terslik var. ama öyle oluyor :(