fahişe!
insanlık varolduğu sürece fahişeliğin bulunmamış olması imkansızdı zaten. benim de geceleri yol kenarında mini eteğiyle şehvete susamış pisliklere vücudunu sunan kölelerden bir farkım yok. sizin olduğunuzu sanıyorsun bence buradan sonrası tam size göre. eğer üstünüze ilahi ışık doğdu ve evet doğru söylüyor diye aydınlandıysanız aynı fikirdeki insanlarız ve bence güzel olanlarınızla güzel bir gece geçirmek evrimin ilerleyerek devam etmesi açısından hayati önem taşıyor. fahişeler diyorduk değil mi konudan sapmışım gibi geldi..
öncelikle giydiğimiz kıyafetlerden başlarsak ki şekilci bir insan olarak benim için ideal bir başlangıç noktası. tamamen kendimiz dışında kalanlara nelere sahip olduğumuzu göstermek için ilk adım. "başkasının ne düşündüğü beni ilgilendirmez. ben ne yapıyorsam kendim için yapıyorum" diyen yalancıların ağzı biber sürdükten sonra devam edebiliriz. parfüm, cep telefonu, özentiler ya da bir hayat tarzı olarak benimseyenler için sigara gibi aksesuarlar çoktan raflarda yerini aldı bile. ayrıca fahişeliği sadece bir bayan mesleği olarak gören ve muhteşem buluş sadece kendilerininmiş gibi üstlerine alıp sonra da bundan alınan kadınlara da kızıyorum. sadece tek bir tarafa ait olmak için fazla mükemmel bir meslek!
aslında bunun çıkış noktasına gelirsek, işten başlayabiliriz. okuduğumuz okullar, katıldığımız faaliyetler, sertifikalar, projeler, yabancı diller, bilgisayar programlarını kullanabilme yetenekleri vs. hepsini kağıda döküp bak ben nasıl da müthişim diye reklam veriyoruz her yere. bir fahişenin vücut ölçülerini, bildiği pozisyonları ve bugüne kadar yattığı önemli şahsiyetleri yazması da aynı cv gibi olmaz mı? bence bu şekilde işleri büyütebilir ve sınıf da atlayabilir. kurumsal bir şirkette iş bulmak gibi.. o zaman daha pahalı elbiseler, telefonlar alabilir hatta kendi evine ve arabasına da sahip olamaz mı? aklıma yatmadı değil aslında. müthiş bir marketing olayı. çığır açacak cinsten. küçük işletmeler için büyük çözümler üretiyoruz..
şimdi hepsini bir kenara bırakalım. müthiş bir teklifle sana geliyorum. bana günde en az 9 saatini ayırmanı istiyorum. öğlen yemek veriyorum. arada istersen sigara içmek için dışarı da çıkabilirsin ama çok uzun süre kalmamak şartıyla yoksa kızarım. verdiğim her işi yapmanı istiyorum ki bunlar sana daha önceden teklifimin içerisinde geçmeyen şeyler olabilir. merak etme sabahtan akşama sevişelim demiyorum çokça telefonla konuşmak, bilgisayar başında saatler geçirmek, krizlere çözüm getirmek gibi basit şeyler istiyorum. (bunları okuduktan sonra en iyisinin sevişmek olduğunu kabul ettiğini duyar gibi oluyorum) yanıma gelirken kendine özen göstermeni, güzel kıyafetler giymeni, benim yanımdayken senden üstün olduğumu kabullenen bir konuşma biçimi takınmanı ve söylediğim hiçbirşeye itiraz etmeden itaat etmeni istiyorum. (sevişmek istiyorum! dediğini mi duydum yoksa bana mı öyle geldi..) tabii bazı günler bu süre uzayacak, sabahlara kadar dediklerimi yapmak zorunda kalabilirsin. yemeğin dışında sana verdiğim başak bir güzel hediye de evine bırakmak olabilir. hatta hastalanırsan filan hastane masraflarını da vericem merak etme. çok makul davrandığımın farkındayım. şantiyelere, karlı dağlara, soğuktan donacağım ve sıcaktan kavrulacağın yerlere de yollayacağım üzülme. (sevişmek isteyen erkekler başka bir bloga gitmeli çünkü gay'lerden ve transeksüellerden feci korkan bir insanım) ha tabii bunların sonunda giderken cebine harçlık da koyacağım merak etme. hiçbirşeye yetmez muhetemelen ama hiç yoktan iyidir.
yukarıdaki paragrafta adı geçmeyen kişi ve kuruluşlar tamamen gerçek olup hiçbiriniz asla kabul etmeyeceği teklifleri sunuyorlar değil mi? ama biz buna iş diyoruz ve her zaman daha iyisi için kendimizi parçalıyoruz. zevk için okuyan kaç kişi varız lütfen..
kendimizi pazarlamaya çalıştığımız müşterilerimiz olan işverenlerimiz de sonra bizi kullanarak başka müşterilerine kendini pazarlayan cansız birer fahişeler. şişme bebekler gibi..
saygı duyuyorum fahişeliğe.. tüm hayatımız boyunca fahişelik yapıyoruz ve bunu kendimize itiraf edemiyoruz. müthiş sosyal cesaretlerimiz nerede?.. açık konuşan ve ne yaptığını saklamayan insanları seviyorum. (gay'ler ve transeksüeller hariç üzgünüm gerçekten feci korkuyorum)
üstün fahişelik yeteneklerime başvuruyorum şimdi. yazdıklarımla kendime yeni bedenler bulmaya çalışyorum.. sabah ise tamamen yeni bir yol kenarı bulup şişme bebeklere kendimi pazarlamak için ayrılıyorum. aslında hiç düşünmek istemiyordum ama fahişeliğin en güzel yanlarından biri de esnek çalışma ortamları olsa gerek.
kendimi keşfederken aslında herkesi anlıyorum. bulunmaması imkansızdı. yol kenarına çıkmadan önce hepimizin güzel birer uyku çekmesi ve sabaha hazır olması şart. iyi geceler.. iyi şanslar...
LEAVE A COMMENT