Live 4 it! Sezon Finali..
Live 4 it! 4. sezonunu bitirdi. Serinin belki de en kötüsü olarak imdb'de ve blog günlüklerinde yerini alacağı kesin gibi. Ama bu sezonda yazarımız birbirinden dehşetli maceralara atıldı. Sevgi, aşk, nefret, başarı, hayal kırıklığı, entrika, güzel kızlar ve hızlı arabalar, dünyayı yönetenler, gizli tarikatlar, dram, melekler ve şeytanlar, hatta tanrının kendisi bile bu sezonun silinmiş sahnelerinde sizleri bekliyor. 4. sezon kendimden esirgediğim herşey, fazlasıyla 5. sezonda olacak.
Geriye dönüp bakarsam, geçirdiğim zamanlar evrimden başkası değil. Kapıdan ilk giren benle şimdiki ben arasındaki farkı görebilecek kadar zaman geçireceğiz.
Hepsini bir kenara bırakırsak, neredeyse tüm bir sezonu beraber geçirdiğimiz esas kız yok artık. Hatta 2 aydır yok. Esas oğlan, ben de az kalsın dizi finalini yapıyordum.
Kendi limitlerimi gördüm. Düşebileceğim en son noktayı yukarıdan baktığımda görebilecek kadar derinlere indim. Az kalsın boğuluyordum, bir daha asla çıkamayacağım kadar derindi gittiğim yer. Son iki ay gece ve gündüz yaşayan iki farklı benle geçti. Güneş batmadan önce, gün doğumunu görmeden uyumadığım birkaç gecenin dışında her güne ışıkla başladım. Kendimi hiç olmadığı kadar birşeyler yapmaya verdim. Başarılı oldum mu vermek konusunda? Hiç de değil aslında. Ama bu kadarı bile beni istediğim yerin de yukarısına taşıdı. Başarılı oldum. Bunun tadını çıkardım.
Ama benden götürdükleri çok fazlaydı. Kendisi ne kadar rahatsa ben o kadar mutsuzdum. Düşmeyi ben istedim.. Dedim ya dibini görmem gerekiyordu. 2 aydır hastayım ve günde 20 saat ayakta geçiyordu. Nerde bi dur demem gerektiğini görmek istedim. Bu şekilde pek fazla yaşayamazsın, ciddi hastasın ve kontrol edilmen gerekiyor gibi birşeyler dedi annemin kolumdan çekip de götürdüğü doktorlar. Nerdeyse kanserli hasta gibi bakıyorlardı bana. Bu acınası bakış komik geliyor bana. Ne güzel işte ben ölürüm de onlar da vicdan azabı çeker demeye kadar getirdim ki bu da komik birşey. Sonra belimi de kötü sakatladım. En son böyle fiziksel birşeyi ne zamandı hatırlamıyorum ama bir hafta yürüyememiştim eskiden bi zaman kafama top çarpıp da menenjit olduğumu şans eseri öğrendiklerinde iğnelerden dolayı birşeyler olmuştu vesaire vesaire.. Şimdi hem kanserli hem de yarı büklüm hasta olarak bakılıyordum ki 100 yaşında hissediyordum kendimi o bakışlar altında.
Şimdi son iki ayda gördüğüm üzere ölmeye meyilli birşeyler vardı. Yukarıda seven birkaç kişi kalmış ki, burada sevenim yok gibi neredeyse. En sonuncusu trafik kazasında genç mühendis öldü gitti diyeceklerdi. Çok kötüydü. Hayatımın en ciddi anıydı belki de bi de esas kızdan ayrıldığım gece olmuştu ki onda kurtulmayı başaran esas oğlan sezon finalinde gidiyordu. Sezon çok sürüncemeli bitiyordu az kalsın. Herşey 9 Haziranda oldu ki direksiyon başına geçişimin 1. yılı şerefine bir kutlamaydı sanki.
Minibüs son anda direksiyonu kırdı ve benim kapımdan bana girmemeyi başardı. Sol arka taraftan çarpınca araç kendi etrafında spin attı. Arabanın parçaları sağa sola savruldu. Kafamı direksiyona vurduğumda kısa film şeridini izleme fırsatım oldu. Tüm sezonları hatta daha fazlasını gördüm. Bu son uyarı gibi birşeydi. Araba telef oldu ama ben iyiydim hala. Bu da birşey. Dersimi aldım. Hayat güzel birşey.. Hep biliyordum ben, buna ne gerek vardı.
Şimdi ise Live 4 it! 5. sezonu açıyor. Live 4 it! - The Revenge Season. Şimdi intikam zamanı.. Kişisel algılamayın. Ne esas kızdan ne de başka birinden intikam almak gibi bir düşüncem var. Benim derdim hayatla. Şimdi kimin kazanacağını göreceğiz.
Live 4 it!..
hayırdır inşallah =)
umarım hayırdır beyim hakkaten :)