end scene
sonunda başardım. kurduğum herşeyi yıktım. içimdeki herşeyi öldürdüm. şehri yağmayalan barbarlar gibi heryeri yakıp yıktılar, geriye hiçbirşey kalmadı. ben de. buna sevinmek hakları. geriye ilerde turistlerin yıkık dökük sütunlar arasında gezerken ne güzel bir yermiş diyeceği bir harabe kaldı. kaçıp kurtulanların yok olup silinmesi ya da herşeyi yeniden kurması arasında gidip gelen bir kader çizgisi var. gerçi kadere de inanmıyorum gibi aslında. ama bilmiyorum. hiçbirşey bilmiyorum ben. aslında bilmemek değil, karar verememek. ve neyse sonunda hep filmlerde görmeye alışık olduğumuz dibe vurma sahnesi gerçek oldu. bravo. and the oscar goes to.. me.
haksızlık etme. onca şeyi yazıp çiziyorsun... biliyorsun elbet. (bak ödül de vermişsin kendine, her ne içinse tabi:P )
herşey olacağına varır be. bazen repliklere tam hakim olamıyoruz, iyi oynamadığımız için üzülüyoruz. oysa hepsi bir oyundan ibaret. bir başka senaryo için hazır olana dek o arayı iyi geçirmek lazım:)
koyvermemeli.
maalesef zaman zaman oluyor böyle oscarlık durumlar.. daha güzel sahnelerde oscar almak dileğiyle eroycum..