Live 4 it! Haftanın Klibi


Live 4 it! Haftanın Klibi'nde bu hafta Bob Sinclair - World Hold on bizlerle birlikte. Sıkı dur dünya. Evet. Bahsettiğin dünya tüm dünya ise iddialı bir söz. Kendi dünyan için sıradan bir gün.

Hepimizin ne kadar çok sorunu var. Ne kadar dert içinde yaşadığımızı kendimiz bile bilmiyoruz. Bazen şans eseri öğreniyoruz o sorunumuzu. Biri sormasa öyle bir sorunumuz yoktu aslında. Ama niye aklıma getirdin ki? Birbirimizle, sevdiğimiz insanla, sevmediğimiz insanlarla, okul, iş, yol, su, elektrik... vs. Aslında sorunun hayatla da sen farkında değilsin belki. Bizim neslimiz kendi içinde kendini bitirip bu krizle yaşamayı seviyor. Bu bunalımın sonrasında gelen mutluluk diğerlerinden daha tatlı oluyor öyle değil mi? İçerisine tıkılıp kaldığımız başarısız karanlık dünyamızda kendi yarattığımız bir sorunu çözünce mutlu oluyoruz. Sorunumuz olmasa bile çözmek için yenilerini yaratmakta gecikmiyoruz. Arayışımız hiç bitmeyecek..

Eureka! Sonunda kendini bulucaksın. Ben inanıyorum.

Hergün yeni kararlar alıp, hayatımı düzene sokacağım palavralarına kendimiz bile inanıyor muyuz? Yeme beni. Bunu başaranlar vardır elbet. Daha fazlası ise bu şekilde kendini kandırmaya devam ediyor. Ben de öyle. Arada bunun farkına varınca farklı oluyorum. Yoksa burada kızdığım herşeyi ben de en az bir kez yapmadığım değil.

Birbirimizle sorunlarımız var gibi ama esas sorun kendimizle. Bugünün dünyasında mükemmel olmak zorunda olmanın verdiği o zorunluluk hissinden kurtulamıyoruz. Zor bir dünya çünkü hergün değişiyor, dünden daha güçlü değilsen yarın yoksun gibi iddialı. Eşyalarını topla ve çık...

Başkalarına daha güçlü görünmek için bir sürü uğraş veriyorsun olamadığın gibi olmak için kendini aşan bir çaba sarfediyorsun. Seni aldatan görüntü de sahte aslında. Ama sen bunu düşünme alacağın sahte kararlar daha tatlı geliyor. Başaramayınca, uygulayamacağın yeni kararlar alırken görmek istiyorum seni aslında. Birgün kendine hesap vermek zorunda kalacaksın ama.

Aslında sürekli değişen bu zor dünyanın yarattığı bir şey bu. Bizim bir suçumuz yok da denebilir. Öyle olmak zorunda olduğu için. Biz nasıl bir hayat yaşıyoruz? Bizi bu hale sokan şeyler aslında birgün bize hesap vermeli. Biz eskiye oranla altın bir nesiliz. Bizden sonrakiler için de demode. Sonra ama eskiden herşey ne kadar kolaydı, eskiden insanlar ne... diye demezsek de olmaz.

Ama aklında güzel hayalleri barındırmazsan esas kötülük odur. Tüm bu olumsuzlukların yanında güzel hayaller kurup, sana anlatmak beni ne kadar mutlu ediyor. İlk olumsuzlukta bile vazgeçebilenlerin aksine sonuncusuna kadar ayakta kalıp, düşünce baloncuklarının gerçeğe dönüşmesini görmek güzel değil mi..

Bugün güzel birgün şarkı dinleyip çimenlere uzanıp yatmak için. Dışarı çıkıp piknik yapmak için, güzel bir manzarada yemek için, sinemaya gitmek için, içip dans etmek için. Öpüşüp sevişmek için. Ilık rüzgarın saçlarını savurması için. Evet dünya.. sıkı dur. Bizi nasıl yetiştirdiğinin farkında değilsin sanırım.

  1. Comment by Hanife on 01:22  

    yazınızı okuyunca "Kendimi yakaladım, koşarken kendimi" sözü geldi aklıma Eroy Bey=))Yaşar Kurt'tan=)

  2. Comment by eroy on 13:29  

    :)) güzel demiş kendisi.
    gerçekten güzel :)

  3. Comment by Adsız on 18:37  

    Sorunlarımızın çoğunu kendimiz yaratıyoruz,bebekken başlıyoruz cızzz elleme sonrası şrak.Yapma,dur,yanlış,sabret,dene kelimelerini hayatımızda çok duymuşuzdur.Halen sayısında azalma yoksa çok hayal kuruyorsun demek hayallerimizin beyin hardiskinde yer kapladığını bilsek eminim daha mantıklı yapılabilirliği denemeğe değer hayaller kurarız ki erken yaşta harddiski yemezdik.---